Kadın

Erken doğum

Uzun zamandır vaktinden önce doğan bebekler prematur olarak adlandırılırdı. Ancak son zamanlarda bu eğilim değişmektedir. Maturite yaşı değil fonksiyonu belirtmektedir. Bu nedenle vaktinden önce doğan bir bebek fonksiyonları normal ise prematür olmayabilir. tanım olarak bakıldığında erken doğum ya da preterm doğum 37 gebelik haftasının tamamlanmasından önce dünyaya gelen bebeği tarif eder.Doğum sancılarının başlaması ise erken doğum tehdidi olarak adlandırılır. Erken doğumlar tüm doğumların yaklaşık %9-10'unu oluşturur.

Nedenler & Risk Faktörleri

Epizyotomi (Doğumda perinenin kesilmesi)

Doğum esnasında annenin vajina ve perine bölgesinde meydana gelecek kontrolsüz yırtılmaları önlemek, doğum sonrası mesane ve barsaklardaki sarkmalara engel olmak ve bebeğin başını rahatlatmak için yapılan kesidir. Hastanın durumuna göre orta hat üzerinde (median) ya da yana doğru (mediolateral) olarak yapılabilir.

Epizyotomi yaygın olarak uygulanmasına rağmen anlatılan amaçların sağlanıp sağlanmadığı hala daha tartışmalıdır. Epizyo açılmasına rağmen yırtıklar meydana gelebilir veya ileri dönemlerde sarklamar ve buna bağlı idrar tutamama şikayetleri görülebilir. Ağrı ödem ve hematom ile enfeksiyon komplikasyonları epizyoyu takiben görülebilir.

Gebelikte Düşük Tansiyon (Hipotansiyon)

· Gebelikte tansiyon düşük olduğunda baygınlık, sersemlik, baş dönmesi görülür.Yine de yüksek tansiyon gibi tehlikeli değildir.

· Düşük tansiyonun en önemli nedeni yetersiz sıvı alımıdır.Aşırı sıcakta da tansiyonda düşme görülür.Uzun süreli ayakta kalmak da önemli bir nedendir.

· Gebe bir kadında düşük tansiyonun bir nedeni de kan akımının bacaklarda göllenmesi nedeniyle beyne giden kan akımındaki azalmalardır ki bu durum özellikle sırt üstü yatma ve uzun süreli oturma halinde kolaylıkla ortaya çıkar.

Önlem alın;

* Düzenli egzersiz yapın.

* Bol sıvı tüketin.

* Sırt üstü değil yan,tercihen sol yan yatın.

* Oturur pozisyondan ayağa kalkarken yavaş hareket edin,ani kalkışlar yapmayın.

* Baygınlık hissi olursa hemen oturun veya baş seviyenizi baygınlık hissi geçene dek gövdenizden aşağıda tutun,baş aşağı uzanın.

Gebelikte Düşük (Abortus)

Bebek sahibi olmak isteyip de adet kanaması geciken bir kadının ilk aklına gelen olasılık doğal olarak hamile olduğudur. Büyük bir heyecan ile jinekoloğuna giden ya da eczaneden aldığı testi yaptıktan sonra gerçekten hamile olduğu kadının ve eşinin sevinci çiftin hayatındaki önemli anlardan birisidir.Bu mutluluk doğum gerçekleşip de aileye yeni bir birey katılmasıyla birlikte başka bir boyut kazanır.

Çiftlerin bir kısmı ise ilk sevinci takiben büyük bir hayal kırıklığı ile yüzyüze kalırlar. Bu hayal kırıklığının adı bebeğin kaybı ile sonuçlanan DÜŞÜK'dür.

Düşük, bir kadının hayatında yaşadığı psikolojik açıdan en şiddetli travmalardan birisidir. Konu hakkında yeterli bilgi sahibi olunmaması durumunda travmanın şiddetinin daha fazla olacağı açıktır. Oysa olayın nedenleri ve gelecekteki çocuk sahibi olma potansiyeleri hakkında bilgi sahbi olan bir kadın durumu çok daha kolay atlatacaktır.

Doğumun gecikmesi (Sürterm)

Gebeliğin son adet tarihinden itibaren 42. haftanın sonunda sonlanmamasına gün aşımı denir. Yaklaış % 10 gebelikte görüldüğü ileri sürülse de bunların büyük bir kısmı gerçekte gün aşımı değil son adet tarihinin yanlış bilinmesinden kaynaklanmaktadır. Fetus da beyin gelişmemesi (anensefali), fetusun böbrek üstü bezlerinde aşırı büyüme, hipofiz bezinin olmaması gibi bazı fetal yapısal bozukluklar ile yine fetusa ait bazı enzim bozuklukları doğumnun gecikmesine yol açabilir. Daha önceki gebeliklerinde gün aşımı olan kişilerde bu durumun tekrarlama olasılığı yüksektir. Tüm bunlara rağmen yine de gün aşımı olan gebelerin %90'ından fazlasında belirgin bir neden bulunamaz. 42 haftanın sonunda doğum gerçekleşmediğinde plasentada yaşlanma belirtileri boygörtermeye başlar. Bebeğe giden oksijen ve besin maddelerinde yetmezlik görülür.

Doğum sonrası jimnastik

Doğumdan sadece altı hafta sonra bebeğinizle birlikte jimnastik yapabilirsiniz. Bu forma girme programı sadece anneler ve yenidoğan bebekleri için. Bu program sayesinde hem siz doğumdan önceki formunuza kavuşacaksınız, hem de bebeğiniz sizinle girdiği bu yakın ilişkiden ötürü mutlu olacak; algısı ve vücudu daha kolay gelişecek.

Doğumunuzdan sonra jimnastik yapmak istiyorsanız, bunu yapmak için temizliği bitirmeyi, küçüğün mamasını hazırlayıp, onu yedirip, yatırmayı beklemenize gerek yok. Bunu beklerseniz, hiçbir zaman uygun zamanı gelmez. Gelse bile siz yorgunluktan kolunuzu kaldıramayacak halde olursunuz. Beklemek yerine, zamanı iyi şekilde değerlendirin ve sevgili bebeğinizle birlikte jimnastik yapmanın tadına varın.

Doğum Sonrası Duygular

Hamilelik ya da doğum sonrasında pek çok kadında duygu-durum bozukluğu meydana gelebiliyor.

1-Doğum sonrası hüzün yaşantısı:




Doğumu izleyen 2-4. gün oluşabilmektedir. Hafif düzeyde de olsa gerginlik,yorgunluk, çocuğunun ya da kendisinin sağlığını konu edinen endişeler, ağlama, sıkıntı, dikkati odaklayamama ve uykuya dalmada sorun ya da sık uyanma görülebilmektedir. Bu durum en yoğun olarak iki gün kadar yaşandıktan sonra, iki hafta kadar sonra düzelir. Doğum yapan kadınların en az yarısında görülmektedir. Belirtiler herhangi bir tedavi uygulanmadan kendiliğinden geçmektedir.



Doğum sonrası hüzünde risk etmenleri:



*Kişinin kanında bulunan kortizol düzeyinin yüksek olması



*Kişinin ilk adetinin yaşıtlarına göre daha küçük bir yaşta gerçekleşmesi




* Bireyinin adetlerinin yaşıtlarına göre daha kısa sürmesi.



Çevredekilerce yapılabilecekler:

Doğum Sonrası Değişiklikler

Lohusalık dönemi bebek doğduktan sonra plasentanın çıkmasıyla başlar. Bu dönemin yaklaşık 6 hafta devam ettiği kabul edilir. Altı haftalık süre içerisinde tüm gebelik dönemi boyunca ortaya çıkan değişikliklerin önemli bir kısmı geri döner. Bazı anatomik değişiklikler ise kalıcıdır:

Lohusalıkta hormonal değişiklikler:

Gebeliğin başlamasıyla birlikte kadın vücudunda önceden varolmayan, gebeliğe özgü çok sayıda hormon üretilir (beta-HCG, AFP, relaksin gibi). Bazı hormonlar ise gebelik öncesi dönemde de kadın vücudunda bulunurlar ve gebelikte bu hormonların seviyeleri yükselir (progesteron, östrojenler, prolaktin gibi). Tüm bu hormonlar anne adayının gebeliğe uyum sağlaması, bebeğin gelişmesi ve nihayet zamanı geldiğinde doğum eyleminin başlaması açısından son derece önemlidirler.

Doğum için suni sancı

Doğum sancılarını başlatmak ya da var olan kasılmaları desteklemek amacıyla damar yolu ile oksitosin verilmesi işlemi halk arasında suni sancı olarak adlandırılmaktadır.

Oksitosin normalde beyinin hipofiz adı verilen bölgesinden salgılanan ve temel görevi rahim kasılmaları ile sütün memeden dışarı atılmasını sağlamak olan bir hormondur. Sentetik olarak üretilen oksitosin hormonu çok düşük dozlarda damardan verildiğinde rahimde kasılmalara neden olmaktadır.

Doğum

Bir çocuk sahibi olmaya karar verildiği ilk andan itibaren yaşanan heyecanlar doğum günü yaklaştıkça artmaya başlar ve doğumun ilk işaretleri ile birlikte doruğa ulaşır.Herşey sona erdikten sonra anne ve babanın dünyadaki en önemli eserleri olan bebek kucağa alındığında ise yaşanan bütün sıkıntılar, çekilen bütün ağrılar yerini tarifi imkansız bir huzur ve mutluluğa bırakır.

Doğum ya da başka bir deyişle normal doğum 20. gebelik haftasını doldurmuş olan bir fetusun rahim dışına zarlar ve plasentası ile birlikte atılmasını ifade eder. İnsanda gebelik 280 gün sürmektedir ancak tüm gebeliklerin sadece %5 kadarı beklenen günde sona erer. Gebe kadınların büyük bir kısmı ise beklenen doğum tarihinden yaklaşık 1 hafta kadar önce doğum eylemine (travay) girer. Düzenli rahim kasılmalarının ortaya çıkması ile başlayan sürece (anne adayı bunları sancı olarak algılar) EYLEM ya da TRAVAY adı verilir.

Dış gebelik (Ektopik gebelik)

Dış gebelik döllenmiş bir yumurtanın rahim içi dışında bir yere yerleşmesidir. En sık fallop tüplerinde görülür (%90-95). İlk 3 ayda yaşanan anne ölümlerinin en sık sebebidir ve gebeliklerin yaklaşık % 1inde görülür. Döllenmiş olan yumurta herhangi bir nedenden dolayı tüplerden rahim boşluğuna kadar olan seyahatini tamamlayamaz. En sık tüplerde görüldüğü için ektopik gebelik denildiğinde genelde tubal gebelik anlaşılır.

Gebelik erken dönem normal gebelik bulgularını taklit eder. Adet gecikmesi, gebelik testlerinin pozitif olması, bulantı, kusmalar, memelerde hassasiyet normal gebelikde olduğu gibi dış gebelikte de görülür. Tüplere yerleşen gebelik büyümeye başlar ve belirli bir noktaya geldikten sonra tüpleri germesi neticesinde burada bir yırtılmaya ve kanamaya neden olur. Bu durum fark edilmez ve tedavi edilmez ise iç kanama sonucu anne ölümü ile sonlanabilir. Ektopik gebeliğin önemi buradan kaynaklanır.

Çoğul Gebelik

Çoğul gebelikler karşısında duyulan korku ve hayranlık belki de insanlık tarihi kadar eskidir. Her dönemde, çoğul gebeliklerdeki bebek sayısı arttıkça duyulan ilginin dereceside artmaktadır. Özellikle son zamanlarda kısırlık tedavilerinin gelişmesi ve bu tedavilerde kullanılan ilaçların etkisi ile ikiz ve daha fazla sayıda bebek taşıyan gebeliklerin görülme sıklığında belirgin bir artış vardır. Bu artış çoğul gebeliklere olan merakı arttırmakla birlikte eskiden nadir görülen bir olay artık sıradanlaşmaya başlamıştır. Medyatik kişilerin yardımcı üreme teknikleri sayesinde çoğul gebelikler yaşamaları ve bu bebekleri dünyaya getirmeleri ise ülkemizde bu gebelik şeklini daha iyi anlatma gereksinimini doğurmuştur.

CST (Kontraksiyon Stres Testi)

Anne karınında gelişmekte olan fetusda kısa süreli oksijen ve besin yetmezliğine karşı bir çeşit rezerv vardır. Bebek stres anında bu rezervi devreye sokar. Plasenta yetmezliğinin kronikleştiği durumlarda bu rezerv bebeğin hayatını kurtarır. Fetusun sadece normal durumunu değerlendiren testler bu rezerv hakkında bilgi vermediğinden bebeği oksijen miktarını azaltarak strese sokmak yolu gündeme gelir. Eski dönemlerde bu amaca ulaşmak için anneye düşük konsantrasyonlu oksijen solutmak ya da egzersiz yaptırmak gibi yöntemler uygulanmaktaydı. Gelişen bilim sayesinde, doğum eylemi esnasında rahim kasılmaları ile birlikte rahim içi basıncın belirli bir düzeyin üstüne çıkması ile de bebeğe giden oksijen miktarında bir azalma olduğu saptandı.

Beta HCG

Yumurta hücresi sperm tarafından döllendikten sonra hücreler hızla bölünerek çoğalmaya başlarlar. Geçen zaman içinde hücre sayısı artıp embryo büyüdükçe hücreler de farklılaşmaya başlarlar. Bu hücrelerden bir kısmı plasentayı oluşturmak üzere değişime uğrarken diğerleri bebeği oluşturur. Plasentayı oluşturan hücreler embryonun rahime tutunduğu günlere denk gelen dönemde kadın vücudunun belki de ilk kez tanıştığı bir hormonu üretmeye başlarlar. Bu hormonun adı human chorionic gonadotropin (hCG) ya da bilinen adı ile gebelik hormonudur?

hCG nasıl bir hormondur?

Bebeğin tahmini doğum tarihinin hesaplanması

Tahmini doğum tarihiniz, ilk görüşmenizde vereceğiniz bilgilere dayanılarak hesaplanacaktır. Tahmini doğum tarihi, hesaplanmış doğum tarihi olarak da adlandırılır. Ovulasyon (yumurtlama) tarihi, fetüsün yaşım belirlemede en güvenilir yoldur. Fakat bu genelde tam olarak bilinmemektedir. Adetlere dayanılarak hesaplanan tahmini doğum tarihi her zaman doğru değildir. Adet devirleri, kadından kadına değişir ve adetlerin şekli tahmini doğum tarihin! etkilemektedir. Son adet tarihini unutmak çok kolaydır. Adetlerinizi kaydederek ve bu bilgileri doktorunuzla paylaşarak hesaplamayı kolaylaştırabilirsiniz.