Gebelik Rehberi

Hayırlı ve sağlıklı nesiller için gebelik sürecine dair bilgiler.

Pişik için karbonat nasıl kullanılır?

Karbonat, ciltteki pişiklere iyi gelmektedir, ayrıca pişik oluşumuyla bağlantılı kaşıntı ve iltihaplanmayı da iyileştirmektedir. Buna göre;

1 parça karbonat ile 3 katı kadar suyu karıştırınız (1’e 3 oranında). Sonra, pişik olan bölgeye uygulayınız ve bu şekilde birkaç dakika bekledikten sonra yıkayınız. Bu işlemi, birkaç gün boyunca günde 1 defa yapınız.

Pişik için elma sirkesi nasıl kullanılır?

Organik ve ham elma sirkesi, hem pişikleri hem de kaşıntıyı gidermeye yardımcıdır. Üstelik, asetik asit içeren elma sirkesi, cilt enfeksiyonları ve pişiğe neden olan faktörler ile mücadele etmektedir. Elma sirkesini şu şekilde kullanabilirsiniz;

Bir parça pamuğa elma sirkesini damlatın ve etkilenen bölgeye uygulayın.

Birkaç dakika bu şekilde bekleyin ve sonra pamuğu kaldırın.

Bu işlemi, pişikler ortadan kalkana kadar, günde birkaç defa tekrarlayın.

Nane ve Nane Yaprağı Arasındaki Fark

Ülkemizde oldukça yaygın olarak yetiştirilen nane bitkisinin saymakla bitmeyen faydaları bulunuyor. Yemeklerde sıkça kullandığımız su nanesi ile tıbbi olarak kullanılan nanenin ve diğer nane türlerinin tat, koku ve etkilerinin ne gibi farklılıklar içerdiğini öğrenelim.

Sonbahar Mevsiminde Beslenme Önerileri

Yaz aylarının geride kaldığı, sonbaharın başladığı bu günlerde birçok hastalık da pusuda bekliyor. Havaların soğumaya başladığı mevsim geçişlerinde soğuk algınlıkları, grip ve bronşit gibi kış hastalıklarına yakalanma riski artıyor. İşte bu nedenle sonbaharı sağlıklı geçirebilmek için beslenme düzenini tekrar gözden geçirmek gerekiyor!

Sonbahar aylarında bağışıklığımızı güçlendirmek, hastalıklara yakalanma sıklığını azaltmak ve yakalansak dahi kolay atlatabilmek için sağlıklı ve dengeli beslenmek şart. Sonbahar aylarında sağlıklı beslenme için dikkat edilmesi gerekenler:

Mutfağınız ve siz kışa hazır mısınız?

Yaz sebzelerinin tadına doyamadınız mı? Domatesin, biberin, patlıcanın tadı damağınızda kaldıysa, kışın da menemen yemek istiyorsanız, mutfağınızı kışa hazırlamak için birkaç öneri...

Domates

Domatesleri yıkayın, kabuklarını soyun ve küçük küçük doğrayın. Büyük bir tencerede yağ ile birlikte pişirin. Sıcakken kavanozlara doldurup, kapağını kapatıp ters çevirin.

Patlıcan

Patlıcanları yıkayıp közleyin. Sıcakken bir gazeteye sarın, ılıklaştıktan sonra soyun ve ince ince doğrayın. Buzdolabı poşetlerine birer kullanımlık koyup buzluğa kaldırın.

Biber

11-14 Testi (Gebelikte bebekte Down Sendromu araştırılması)

Türkiye'de Trizomi 21 (Down sendromu) risk belirlemesinde kullanılan en yaygın test halen üçlü testtir. Ancak bebeğin 11.-14. gebelik haftaları arasında ense pilisi kalınlığının ölçümü, beraberinde anne adayından alınan kanda beta HCG ve PAPP-A ölçümü ve bunlardan elde edilen değerlerin bilgisayara girilmesi ve özel bir programa tabi tutulmasıyla da Down sendromu riski belirlenebilmektedir.

Değerlendirmenin temelinin dayandığı bilimsel veriler

Ense pilisi kalınlığı

Başta Trizomi 21 ve Trizomi 18 olmak üzere çeşitli kromozom anomalilerinin bir kısmında, fetuslarda ense kalınlığının bölgedeki sıvı birikimine bağlı olarak arttığının gözlenmesiyle birlikte bu ölçümün prenatal tanıda uygulanabilirliği hakkında teoriler üretilmeye başlanmıştır.

Amniotik Band Sendromu

Amniyotik band sendromu üzücü sonuçlara yol açabilen ancak oldukça nadir görülen bir tablodur. Görülme sıklığı değişik kaynaklarda farklı olarak verilmektedir. Bazı yazarlar 1200 canlı doğumda bir görüldüğünü ileri sürmektedirler bu oldukça yüksek bir orandır. Sendromun gerçek görülme sıklığı ise 5000 ile 10.000 canlı doğumda bir olarak kabul edilmektedir.

Gebeliğin erken döneminde kendiliğinden olan düşükler de göz önüne alındığında oranların biraz daha yüksek olabileceği düşünülmektedir. Sendrom çok değişik isimlerle anılmaktadır. Amniyotik band sendromu en çok kullanılan terminoloji olmakla birlikte, ADAM kompleksi (amniyotik deformite, adhezyon, mutilasyon), aniyotik band sekansı, amniyotic distuption complex, konjenital amputasyon, konjenital kontrakte band, transvers terminal defekt gibi çok değişik şekillerde tarif edilmektedir.

Gebelikte doktor kontrolleri

Günümüzden yaklaşık 100 yıl öncesine kadar doğum ile ilgilenen doktor ve ebeler sadece doğum olayı ile ilgilenirler gebeliğe ve gebelikte takibe çok fazla önem vermezlerdi. Tıp bilmindeki gelişmelere paralel olarak gebelik ve fetal gelişimdeki pekçok faktörün anlaşılması buna bağlı olarak görülen anne ve bebek ölümlerinin azalmasında ve sağlıklı toplumların oluşmasında son derece önemli bir rol oynamaktadır. Bu olayda tıp alanındaki ilerlemeler kadar iletişimdeki gelişmelerin etkisi ile anne ve baba adaylarının bilinçlenmesinin ve günümüzde takip talep etmelerinin de rolü son derece önemlidir. Prenatal takip adıyla anılan bu bakımın ana hedefleri:

1)Anne ve fetusun sağlık durumunun tanımlanması
2)Gebelik yaşının saptanması ve fetal gelişimin izlenmesi
3)Komplikasyon riskindeki hastaların tanımlanması ve riskin mümkün olduğunca azaltılması
4)Problemlerin önceden tahmin edilip önlenmesi

Gebelikte enfeksiyon hastalıkları

Hamile bir kadında rahatsızlığa yol açmaktan başka bir şey yapmaz gibi görünen bazı yaygın hastalıklar aslında, ceninin gelişimini etkileyerek, onda ciddi sorunlara neden olabilirler.

Kızamıkçık (rubella) kaşıntılı bir kızartı ve ateşe neden olan bir virüsün yol açtığı genellikle hafif bir hastalıktır. Ancak virüs gebeliğin ilk 10 haftasında alınırsa, plasentaya geçebilir ve cenini etkileyebilir. Erken gebelikte kızamıkçığa yakalanan kadınların doğurdukları bebeklerin yarısından fazlasında göz kataraktları, sağırlık, fıtık, kalp kusurları ve merkezi sinir sistemi kusurları gibi gelişimler vardır.

Gebeliğin daha sonraki dönemlerinde alındığında kızamıkçık doğum kusurlarına yol açmaz, ama bebek ciddi hastalıklara yol açabilen virüsle doğar. Bu bebeklerin çoğunda daha sonra şeker hastalığı ortaya çıkar.

Gebelikte kanama

Gebeliğin herhangi bir döneminde kanama ortaya çıkması ender görülen bir durum değildir, ancak neden mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Kanamanın nedeni basit bir serviks (rahimağzı) enfeksiyonu olabileceği gibi, ablatio placenta (ablasyo plasenta okunur-plasentanın erken ayrılmasıdır) ya da placenta previa (plasenta prevya okunur, "eşin" önde gelmesidir) gibi anne adayı ve bebek açısından hayati tehlike taşıyan bir durum olabilir.

Gebeliğin ilk yarısında meydana gelen kanamalarda düşük tehdidi veya düşük, dış gebelik veya mol gebeliği söz konusu olabilir. Serviks (rahim ağzı) lezyonları (enfeksiyonlar, erozyon ("yara"), CIN (servikste kanser öncüsü lezyonlar) gibi durumlar) özellikle cinsel ilişki sonrasında tahrişe bağlı olarak kanamaya neden olurlar.

Genetik hastalıkların doğum öncesi teşhisi

Son on yılda gündeme gelen ve hızla gelişmesine rağmen üzerinde yoğun tartışmaların olduğu bir konu olan doğum öncesi hastalıkların teşhisi ve tedavisi ile, evlenme öncesinde eş seçimi hususundaki genetik müşavirlik hizmetleri giderek rağbet görmeye başlamıştır. Ancak meselenin ahlâkî, vicdanî ve insanî boyutu, fayda-zarar getirisi daha çok tartışılacağa benzemektedir.

İntra Uterin Gelişme Geriliği (Bebeğin anne karnında gelişememesi)

Rahim içi gelişme geriliği (Intrauterine growth retardation, IUGR) anne karnındaki bebeğin gebeliğn yaşına göre olması gerekenden küçük olduğu anlamına gelir.

* Dengeli beslenmeyen ve genel sağlık durumu kötü olan
* Çok genç yaşta olan
* Sigara içen
* Gebe kalmadan önce kiloso çok az olan
* Daha önceki gebeliklerinde düşşük doğum ağırlıklı bebek doğurmuş olan
* Düzenli olarak madde yada belirli ilaçları kullanan

kadınlar IUGR için aday kişilerdir. Ayrıca yüksek tansiyon, böbrek hastalığı, diabet, kalp hastalıkları, otoimmun hastalık adı verilen bağışıklık sistemi hastalıkları, plasenta yetmezliği, bebeği etkileyen bazı enfeksiyonlar, konjenital anomaliler ve genetik hastalıklar bebeğin rahim içinde gelişmesine engel olabilir.

Teşhis

Kürtaj

Kürtaj genellikle gebelik sonlandırma amacı ile yapılan bir işlem olmakla birlikte kelime anlamı ise rahim içinden doku almak anlamına gelmektedir.Gebelik sonlandırma dışında ayrıca biopsi veya tedavi amaçlı da uygulanır. Yapılan bu işlem, müdahale tıp dilinde D&C (dilatasyon ve küretaj ) olarak da ifade edilebilmektedir.

Kürtaj işlemi hangi amaçlarla yapılır ?

ü Gebelik sonlandırılması (Tıbbi tahliye, İstenmeyen Gebelik):

İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılması amacı ile yapılır. Ülkemizde 10 haftalık gebeliğe kadar hamilenin rızası ile yapılmaktadır. Gebenin eşinin de onayı gerekmektedir. Bu yöntem ancak ailevi, sosyal, tıbbi sebepler var ise yapılmalıdır. Bir doğum kontrol yöntemi olarak algılanmamalıdır.

Lohusalık enfeksiyonları (Puerperal enfeksiyon)

Lohusalık dönemi bir yandan bebeğinizin ihtiyaçlarını karşıladığınız, öte yandan gebeliğe bağlı oluşan etkilerin silinmeye başladığı bu dönemde çeşitli yakınmalarla başa çıkmaya çalıştığınız bir dönemdir. Her ne kadar tümüyle seyreden bir gebelik ve doğumun lohusalığı da sıklıkla sorunsuz seyretse de aşağıdaki yakınma ya da belirtilerden birini gözlemlediğinizde doktora başvurmalı ve gerekli tetkik ve tedavinin yapılmasını sağlamalısınız.

Aşağıda yeralan belirtiler sizde mutlaka normaldışı bir durum varlığını göstermezler, ancak mutlaka doktor incelemesi gerektirirler.

Ateş

Mol gebelik (Mol hidatiform)

Gestasyonel trofoblastik hastalıklar başlığı altında incelenen bu hastalıklar grubu embryonik dönemde bebeğin plasentasını ve zarını oluşturan hücrelerden köken alan hastalıklardır. Molar gebelik yada hidatiform mol olarak adlandırılan formu en sık görülen şeklidir.Komplet ve inkomplet olmak üzere 2 türü vardır.

Komplet Mol Haditiform
Burada gelişen gebelik ürününde 46 kromozom olmasına rağmen bunların tamamı babadan gelmektedir ve anneden gelen yumurtada genetik materyal yoktur. Embryo bulunmaz. Plasentayı oluşturan hücrelerde şişme ve genişleme saptanır. Kan damarları olmadığından fetal dolaşım gelişmez.

Görülme sıklığı 2000 gebelikte birdir. Çok genç ya da geç yaşta gebe kalanlarda daha sık görülür. Tekrarlama olasılığı düşüktür ancak literatürde arka arkaya 9 kez mol gebelik geçiren bir kadın mevcuttur.

Belirtileri

Prematüre bebekler

Anne karnındaki bebek (fetus), rahim içinde amniyon sıvısı denilen bir sıvıda büyür ve fetusun başta oksijen olmak üzere her türlü gereksinimi ve beslenmesi gebelik eşi (plasenta) aracılığı ile olur ve atıklar yine plasenta aracılığı ile atılır. Yani fetusun beslenmesi kan dolaşımı aracılığı ile olmaktadır. İşte plasentayı da etkileyecek kan dolaşımındaki sorunlar, annedeki bazı problemler, fetusun içinde bulunduğu rahimdeki bozukluklar ya da fetusun kendisine ait hastalıklar zamanından önce doğuma (prematüre) neden olabilecektir. Bu nedenleri kısaca gözden geçirelim.

(1) Fetus
(2) Göbek Kordonu
(3) Su kesesi (Amnion mayisi ile dolu)
(4) Plasenta

Anneye Ait Nedenler: