Hamilelik
Gebelikte 33. Hafta
Bazı anne adaylarının ileri gebelik haftalarına kadar "karınları çıkmayabilir". Bu, doktorunuz ultrasonda bebeğinizin ölçülerini normal bulmuş olmak şartıyla bebeğin gelişmesinde bir problem olmasından değil, anne adayının yapısal özelliklerinden kaynaklanan bir durumdur.
Daha önceki haftalarda öğrendiğiniz gibi, ayak bileklerinde şişmeler normal gebelik bulguları olarak kabul edilir. Ancak elde ve yüzde şişme, şiddetli baş ağrısı, sinek uçuşması, şimşek çakması, şişmelerin 2-3 gün gibi bir süre içinde aniden artması, karın ağrısı, bulantı-kusma, kendinizi hasta hissetme gibi durumlarda preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) söz konusu olabileceğinden doktorunuza başvurmalısınız. Tansiyon yükselmesi, idrarda protein ve vücutta şişmeyle seyreden bu hastalık ciddi bir durumdur.
Gebelikte 32. Hafta
Bu haftadan itibaren artık doktorunuza iki haftada bir gitmelisiniz.
Bebeğiniz uterus içinde ne şekilde duruyor?
Özellikle üçüncü trimesterden itibaren uterus içinde yer daralmaya başlar. Bu nedenle bebeğiniz varolan alanı en iyi şekilde kullanmak durumundadır. İçgüdüleriyle, deneme yanılma yoluyla ve uterusunuzun mekanik etkileriyle şekil alır: Bacaklar kalçadan ve dizlerden tam bükülmüş, ayaklar çaprazlanmış, kollar omuzlardan ve dirseklerden tam bükülmüş, eller çaprazlanmış ve her el karşı taraf dirseği kavramış, sırt sıklıkla (%90) sol yana yaslanmış, boyun öne doğru bükülmüş ve çene göğüs kafesine değmiş durumda. Kordonu basıya uğramaktan korumak ve doğum kanalına en iyi şekilde girmek açısından da önemli olan bu pozisyon ayrıca vücudun ve kol ve bacakların da nispeten dar bir alanda en iyi şekilde hareketine izin verir.
Gebelikte 31. Hafta
Rüyalarınızın değiştiğini fark ettiniz mi? Anne adayları bu gebelik haftalarında garip rüyalar görebilirler. Kısa bir uykuya dalsanız bile hemen rüya görmeye başlayabilirsiniz. Belki de gebelik dönemi yaşamınız boyunca en sık rüya gördüğünüz dönem olacak. Bunları eşinizle ve arkadaşlarınızla paylaşın.
Rüyaları hatırlamanın en etkili yolu, yatağınızın başucunda bir not defteri bulundurmaktır. Kalkar kalkmaz hemen gördüğünüz rüyayı not edin, yoksa saniyeler içinde unutursunuz.
Bebeğinizin önceki haftalardaki hızlı büyümesi bu haftadan itibaren nispeten azmış durumda. Beyin dokusu işlevsel gelişimini sürdürmeye devam ediyor. Akciğerde surfaktan yapımı bu gebelik haftasından itibaren daha da hızlanacak.
Gebelikte 30. Hafta
Bir anne adayı için en iyi yatış pozisyonu sol yandır. Aorta ve vena cava adlı ana damar yapıları vücutta hafifçe sağda yer aldıklarından bu yatış pozisyonu bu yapılara en az bası olmasını ve böylece organlara kan gidişi ve kan dönüşünün en az şekilde engellenmesini sağlar. Bu şekilde uyumakta zorlanırsanız karnınızın altına veya bacaklarınızın arasına yastık koyun. Arkaya eğilen bir koltuk da faydalı olabilir.
Özellikle mide yanması olan anne adaylarında vücudun üst kısmının alt kısma göre hafifçe yüksekte tutulması (başın altına konan ek yastıklarla) mide asidinin yemek borusuna kaçmasını engellemede faydalı olabilir.
Bebeğinizin cildinde erken dönemlerde ortaya çıkan ve lanugo adı verilen ipeksi tüyler yavaş yavaş kayboluyor. Bebeğiniz göz kapaklarını düzenli olarak açıp kapatıyor.
Kemik iliği artık kan yapma işini yavaş yavaş karaciğerden devralmaya başladı.
Gebelikte 29. Hafta
Kendinizi sonsuza kadar gebe kalacakmış gibi mi hissetmeye başladınız? Karın cildiniz kaşınıyor, nefes darlığı şikayetiniz var, hemoroid (basur), bacak krampları, mide yanması, hazımsızlık, kas ağrıları. Bunların önemli bir kısmı tedavi edilebilir.
Gebelikte egzersiz yapıyor musunuz? Daha önceden alışkın değilseniz asla kendinizi yoracak egzersizler yapmayın. Yürüme, yüzme ya da jogging, gebelik için en iyi egzersizlerdir. Eğer önceden egzersiz yapma alışkınlığınız varsa belli kurallara uyarak gebelik döneminde de bu egzersizlere devam edebilirsiniz.
Bu gebelik haftalarında doğan bebeklerin sayısı arttıkça prematüre bebekler ile ilgili bilgiler de artıyor. Bilimsel çalışmalar bu haftada doğmuş bir bebeğin ışık, ses, tat ve koku gibi algılarının tümüyle gelişmiş olduğunu gösteriyor.
Gebelikte 28. Hafta
Üçüncü trimesterde ikinci trimesterde olduğunuz kadar rahat olmayabilirsiniz. Bacak krampları, basur, varisler, kaşıntılı cilt çatlakları, bel ağrıları, ayağınızda şişmeler, mide yanması, hazımsızlık bu trimesterde nispeten daha sıktır. Bu belirtilerin hemen tümü çeşitli şekillerde tedavi edilebilir.
Bu haftalarda eşinizin masaj yapması sizi oldukça rahatlatabilir.
Bebeğiniz inanılmaz bir hızla büyümeye devam ediyor. Kaşları ve kirpikleri çoktan oluştu, saçı uzamaya devam ediyor. Gözler tümüyle işler durumda. Bebeğiniz yağ depolarını oluşturmaya başladı ve ağırlığının %2-3'ü yağ dokusu depolarından oluşuyor.
Akciğerler solunum yapabilme özelliklerini kazandılar ancak bu gebelik haftasında doğan bebeklerde surfaktan adlı maddenin yetersiz olması nedeniyle solunum problemleri oluşabilir.
Onunla konuşun çünkü sesinizi tanıyor artık.
Gebelikte 27. Hafta
Tebrikler! Artık son trimesterdesiniz.
Uterusunuz göğüs kafesinize yakınlaştıkça diyafragma da (karın boşluğu ile göğüs kafesini ayıran kas yapısı) yukarıya doğru yer değiştireceğinden, özellikle derin nefes alma esnasında zorluk çekebilirsiniz. Bu, akciğerlerinizin tam olarak şişememesinden kaynaklanan bir durumdur. Başınızın altına bir yastık daha koyarak uyumayı deneyin. Merak etmeyin, gebelik hormonlarınız sizin dakikalık nefes alma sayınızı artırdığından bebeğinize yeterince oksijen veriyorsunuz.
Bu hafta içinde de beyin hızı gelişimini sürdürüyor ve akciğerler de gelişimlerine devam ediyor.
Bebeğiniz bu haftanın sonunda yaklaşık 950 gram olacak. Ancak sizin ve eşinizin yapısal özelliklerine göre bu 650 gram kadar düşük olabileceği gibi, 1500 gram kadar yüksek olabilir.
Gebelikte 26. Hafta
Uterusunuzda ani kasılma ve gevşemeler hissederseniz korkmayın. Bunlar Braxton-Hicks kasılmaları adı verilen ağrısız, adet krampları gibi ve düzensiz aralıklarla gelen kasılmalardır. Uterusunuz gerçek doğum sancıları için antrenman yapmaktadır.
Öte yandan her anne adayı gibi siz de erken doğum belirtilerine duyarlı olmalı ve gerekli durumlarda doktorunuza haber vermelisiniz:
Erken doğum tehdidinin en önemli belirtisi uterusta düzenli aralıklarla ortaya çıkan kasılmalardır. Bu kasılmalar ağrısız da olabilirler.
Kasılmalarınızın olup olmadığını anlamak için avucunuzun içini karnınıza hafifçe dokundurun. Avucunuzun altında uterusun "toplanıyor" hissi yaratması kasılma belirtisidir. Bu esnada ağrı duyulması şart değildir. Bu kasılmaların sıklığını ve süresini ölçün. Saatte dört kez ya da daha sık ortaya çıkan kasılmalarda mutlaka doktorunuza haber verin.
Gebelikte 24. Hafta
Doktorunuz size bu haftalarda "şeker yükleme ya da şeker tarama testi" şeklinde bir test yapılmasını önerebilir. Hiçbir belirti vermeden de gelişebilen gestasyonel diabet (gebelikte görülen şeker hastalığı) 24-28. gebelik haftaları arasında yapılan iki farklı testle ortaya çıkarılabilir: Diabet açısından daha yüksek risk altında olanlara 100 gram glikoz yüklemesi ile OGTT adı verilen test, hiçbir riski olmayan anne adaylarına ise 50 gram glikoz ile PPG adı verilen test uygulanır. OGTT'de birer saat aralıklarla toplam dört kez kan şekeri ölçümü yapılırken PPG'de 1. saat tokluk kan şekeri ölçülür.
Doppler, sıklıkla yüksek riskli gebelere uygulanan bir ileri inceleme yöntemidir. Amacı anomali taramak değil, damar akımlarını ölçmektir. Normal seyreden gebeliklerde kullanımı gerek arz etmez. Bebeğinizin kemik ve kas dokusu hızla gelişmeye devam ediyor. Bu da hareketlerin giderek güçleneceği anlamına gelir.
Gebelikte 22. Hafta
Uterusunuzu artık göbeğinizin iki parmak üstünde rahatlıkla hissedebilirsiniz.
Gebelikte vücudunuzun ağırlık merkezi sürekli olarak değişir ve bu yüzden bel kemikleri de buna uyum sağlamak için biraz zorlanırlar. Kamburunuzu çıkarmadan karnınızı rahatça taşıyabileceğiniz en iyi duruş pozisyonunu belirlemelisiniz.
Bel ağrısı çekiyorsanız daha önce 11. haftada bahsedilen önlemlere ek olarak almanız gereken önlemler şunlardır:
*Alçak topuklu ayakkabılar tercih edin. Yüksek topuklu ayakkabılar gibi hiç topuğu olmayan düz ayakkabılar da belinizin zorlanmasına neden olabilir.
*Günlük yürüyüşler yapmayı ihmal etmeyin.
*Oturduğunuzda dizlerinizin kalça seviyenizden yüksek olması için bir tabure kullanın.
Bebeğiniz yaklaşık 500 gram oldu ve sanki gerçek bir insanın ufak bir modeli.:-)). Artık kaşları ve gözkapakları da var ve bu yapıları hareket ettirebiliyor.
Gebelikte 21. Hafta
Gebeliğin bu aşamasına kadar anne adayları ortalama 5-7.5 kilogram alırlar. Eğer sağlıklı beslendiğinizden ve gereksiz kalori almadığınızdan eminseniz kiloları ve kalorileri ince bir şekilde hesaplamanıza gerek yok. Esas olan bebeğinizin gelişimi ve sizin sağlık durumunuzdur.
Bu gebelik haftasından itibaren özellikle akşamları ayak ve ayak bileklerinizde şişmeler hissedebilirsiniz. Bu şişmelerin nedeni büyüyen uterusun kanı bacaklarınızdan kalbe geri götüren toplardamarlara bası yapmasıdır. Doktor kontrollerinizde bir anormallik saptanmadığı sürece bu şişliklerin klinik açıdan hiçbir önemi yoktur. İstirahat etmeye özen gösterin ve istirahat ederken ayaklarınızı yükseltin.
Ayak şişliklerinin aksine ellerde ve yüzdeki şişlikler ise gebeliğin normal bir bulgusu olarak kabul edilmez ve ileri inceleme gerektiren durumlardır.
Gebelikte 20. Hafta
Gebeliğin ilk yarısını geride bıraktınız bile. Artık "karnınız" da yavaş yavaş çıkmaya başladı. Uterusunuzu şu anda tam göbek deliğiniz hizasında hissedebilirsiniz. Bundan sonra da her hafta yaklaşık bir santimetre yukarı çıkmaya devam edecek.
Gebeliğin en ilginç yönlerinden biri de 20. gebelik haftasından itibaren normal tekil bir gebelikte fundus-pubis mesafesinin (uterusunuzun üst noktası ile kasıklarınızın ortasında yer alan pubis kemiği arasındaki mesafe) santimetre cinsinden ölçümünün yaklaşık olarak gebelik haftasına tekabül etmesidir.
İsterseniz bir deneme yapabilirsiniz, ancak bunu asla bir takıntı haline getirip ufak-tefek oynamalar için (örneğin 23. haftada yaptığınız ölçümün 22 çıkması gibi) kendinizi üzmeyin.
Gebelikte 18. Hafta
Gebelikte baş dönmesi, bayılma hissi normal kabul edilebilir. Eğer bu şikayetler sık ortaya çıkmıyorsa ve bilinç kaybı gibi ağır bir durumla sonuçlanmıyorsa gebeliğiniz üzerinde olumsuz bir etkisi olması beklenmez. Gebelik döneminde dolaşım sisteminde ortaya çıkan değişiklikler nedeniyle ani pozisyon değişikliklerine cevap yavaşlar ve bu nedenle ani hareketlerde tansiyon düşebilir. Postural hipotansiyon adı verilen bu durumda ani yapılan ayağa kalkma hareketlerinde tansiyonunuz aniden düşebilir ve buna bağlı belirtiler ortaya çıkabilir.
Bebeğiniz bu haftalarda el ve ayak parmaklarını sık sıkı açıp kapar. Bebeğinizin barsaklarında mekonyum adı verilen ilk dışkı da bu gebelik haftasından itibaren oluşmaya başlar. Erkek bebeklerde prostat gelişimi bu gebelik haftasında başlar ve tamamlanır.
u haftada bebeğinizin gözleri nispeten büyüktür ve haftalar ilerledikçe "normale" döner.
Gebelikte 16. Hafta
Bu haftalardan itibaren yüzünüzde ve vücudunuzun güneşe maruz kalan bölgelerinde lekelenmeler oluşmaya başlayabilir. Kanda artan östrojen hormonunun cilt rengini sağlayan pigment üretici hücreler üzerindeki etkisi nedeniyle oluşan bu lekelenmeler genellikle kalıcı değildirler. Ancak cildin derin tabakalarında oluşmuşlarsa doğum sonrası giderilmeleri için ileri teknikler kullanılması gerekebilir.
Güneşe çıktığınızda koruyuculuğu yüksek güneş kremleri kullanarak bu lekelerin oluşumunu büyük oranda engelleyebilirsiniz. Bu lekeleri makyajla kapatmanızda bir sakınca yoktur.
Damarlarınızdaki toplam kan miktarı tüm gebelik boyunca, gebelik öncesine göre %40-50 oranında artar. Bu artış gebeliğin en erken dönemlerinde başlar ve 16. haftada hızlanır. Kan miktarının bu kadar artmış olması burun tıkanıklığı ve burun kanaması gibi belirtilere neden olabilir.
Gebelikte 15. Hafta
Rahiminizi artık dışarıdan elle hissedebilirsiniz. Elinizi karnınıza koyduğunuzda elinize top gibi, yumuşak bir kitle gelecektir. İşte bebeğiniz buradadır. Birkaç hafta içinde varlığını yeterince belli edecektir merak etmeyin. İlk gebeliğinizi yaşıyorsanız bebeğinizin hareketlerini hissetmek için birkaç hafta daha beklemelisiniz. Sizin gibi ilk gebeliğini yaşayan bir arkadaşınız bebek hareketlerini hissettiğini söylediğinde endişelenmeyin. Onun hareket olarak algıladıkları geçen hafta belirttiğimiz gibi muhtemelen kendi bağırsak hareketleridir.
Su içiyorsunuz değil mi? Su, doku metabolizmasının vazgeçilmez bir ögesidir ve bu özellikleriyle aslında bir besin maddesi olarak görülebilir. Günde en az 8 bardak su içmeye ve sıvı gıdalar almaya özen gösterin. Bu miktar yaz aylarında artmalıdır.