Gebelik

Sezaryen ile doğum

Anne doğum için hastaneye yatalı 6 saat olmuştu. Sancılar oldukça şiddetli geliyordu. Başlangıçta herşey yolundaydı. Doğum ilerliyordu. Ancak son 2 saattir bazı şeyler ters gidiyor gibiydi. Kuvvetli sancılara rağmen Can'ın pozisyonunda bir değişiklik olmamıştı. Aynı yerde duruyordu. Sonunda Anne'nın hekimi kararını verdi. Kemik çatı yeterince geniş değildi ve bebeğin kalp sesleri sıkıntı belirtileri gösteriyordu. Doğumu sezaryan ile sonuçlandıracaktı. Bu durum Anne'nin ve Baba'nın pek hazırlıklı olmadığı bir karardı. Kendilerini hep normal vajinal doğuma hazırlamışlardı. Aylarca nefes egzersizleri yapmışlar, konu ile ilgili birçok kitap okumuşlardı. Acaba başka çare yok muydu?
Evet her doğum eyleminin sezaryan ile sonlanma olasılığı vardır. Hamileliğin son günlerinde en çok merak edilen konu doğumun ne şekilde olacağıdır. Genelde normal doğum istenir.

Normal Doğum Nedir?

Serklaj (Rahim ağzına dikiş atılması)

Servikal yetmezlik nedir?
Rahim ağzı ya da tıbbi adıyla serviks rahimin dış dünya ile bağlantısını sağlayan ve vajinaya açılan en alt noktasıdır. Normal bir hamilelikte serviks kapalıdır.

Serviksin ilerleyen bir gebeliği taşıyamayacak kadar güçsüz olması ve doğum sancıları başlamadan açılması ise servikal yetmezlik olarak adlandırılır.

Servikal yetmezlik tanısı nasıl konur?

Prezentasyon anomalileri (Bebeğin anne karnındaki duruş anormallikleri)

KARARSIZ DURUŞ
� Fetal membranlar intakt ve fetal hareketlilik artmış
� 1/300
� 37 haftadan büyük gebeliklerde transvers, oblik ve kararsız duruş halen devam ediyorsa, membran ruptürü sırasında kordon sarkma ihtimali 20 kat artmıştır.
� % 3 - 27 fetal kayıp
� %10 maternal kayıp ( enfeksiyon, hemoraji )
� C/S, % 0 - 10 fetal mortalite
� İnternal podalik versiyon ve makat doğum, % 25 - 90 fetal mortalite
� Eksternal versiyon ve verteks doğum, %6 fetal mortalite

TRANSVERS DURUŞ
� Omuz prezentasyonu
� Akromiona göre tanımlanabilir ( sol akromial ), sırta göre tanımlanabilir
( dorsoanterior )
� Conduplicato corpore ( fetus < 600 gr ise )
� 36 - 37 haftadan sonra eksternal versiyon denenebilir

YÜZ PREZENTASYONU
� Fetal çeneye göre tanımlanır
� % 0.2
� % 0.6 - 5 perinatal mortalite ( % 2 - 3 )

Prematüre bebekler

Anne karnındaki bebek (fetus), rahim içinde amniyon sıvısı denilen bir sıvıda büyür ve fetusun başta oksijen olmak üzere her türlü gereksinimi ve beslenmesi gebelik eşi (plasenta) aracılığı ile olur ve atıklar yine plasenta aracılığı ile atılır. Yani fetusun beslenmesi kan dolaşımı aracılığı ile olmaktadır. İşte plasentayı da etkileyecek kan dolaşımındaki sorunlar, annedeki bazı problemler, fetusun içinde bulunduğu rahimdeki bozukluklar ya da fetusun kendisine ait hastalıklar zamanından önce doğuma (prematüre) neden olabilecektir. Bu nedenleri kısaca gözden geçirelim.

(1) Fetus
(2) Göbek Kordonu
(3) Su kesesi (Amnion mayisi ile dolu)
(4) Plasenta

Anneye Ait Nedenler:

Preeklampsi (Gebelikte yüksek tansiyon)

Gebelikte hipertansif hastalıklar

Gebelikte yüksek tansiyon tehlikeli bir durumdur. Yüksek tansiyon gebelikten önce var olabileceği gibi gebeliğe bağlı olarak da ortaya çıkabilir ve gebelik sonlandıktan sonra kaybolabilir.

Gebeliğin hiperatansif hastalıkları preeklempsi,kronik hipertansiyon, kronik hipertansiyon üzerine binmiş preeklempsi ve geçici hipertansiyon olarak sınıflanır.

Gebelikte yüksek tansiyon tehlikeli bir durumdur. Yüksek tansiyon gebelikten önce var olabileceği gibi gebeliğe bağlı olarak da ortaya çıkabilir ve gebelik sonlandıktan sonra kaybolabilir.

Gebeliğin hiperatansif hastalıkları preeklempsi, kronik hipertansiyon, kronik hipertansiyon üzerine binmiş preeklempsi ve geçici hipertansiyon olarak sınıflanır.

NST (Non Stress Test)

Tipik olarak anne karnındaki bebeğin hareketleri fetal kalp atım hızında geçici bir artışı beraberinde getirir. Bu olay non stress test yani NST'nin temelini oluşturur.Normalde bebeğin kalp atım hızı sabit değildir. Saniyeler içersinde değişim gösterir. Buna atım variabilitesi adı verilir. Bu variabilitenin kaybı bebeğin oksijen seviyesinin kalp atım hızını düzenleyen merkezi sinir sitemi kısmının içindeki hücrelerde fonksiyon kaybına neden olabilecek düzeyin altına düştüğünü gösterir. Bu durum fetusun strese olan direncinin en alt seviyede olduğunun belirtisidir.

Teknik

Müller anomalileri

Embriyonik gelişim döneminde rahimağzı (serviks ) ve rahim (uterus), sağlı sollu yerleşmiş Müller kanallarının orta hatta birleşmesinden ve kaynaşmasından meydana gelir. İlk birleşmede iç duvarlar orta hatta ince bir septum (perde) oluşturur. Kaynaşma ilerledikçe bu septum rahimağzından rahime doğru (aşağıdan yukarı) incelerek kaybolur. İşte Müller anomalileri bu birleşmenin hiç olmaması ya da birleşme ve kaynaşmanın yetersiz olmasından kaynaklanan doğumsal anatomik bozukluklardır.

Müller anomalileri gebe kalmış ve doğurmuş kadınlarda çok ender görülürler. Daha çok tekrarlayan düşükleri olan, erken doğum, rahimiçi gelişme geriliği, önceki doğumlarında bebeklerinde duruş bozuklukları (makat, yan ya da çapraz duruş) yaşamış olan kadınlarda yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılırlar.

Bu hastalıklar gebe kalamamaya değil, daha çok gebeliği sürdürüp canlı çocuk sahibi olamamaya neden olurlar.

Müdahaleli doğumlar

Doğum eyleminin ikinci evresinde, yani rahim ağzının tam açık olduğu andan doğumun gerçekleşmesine kadar geçen sürede anne adayı ve/veya bebeğe ait nedenlere bağlı olarak doğumun doktor tarafından vakum veya forseps ile gerçekleştirilmesi gerekebilir.

Bebeğin ikinci evredeki yolculuğu ve yoldaki engeller

Doğum eyleminin ikinci evresinde rahim ağzı tam açık olduğu andan itibaren bebeğin önde gelen kısmı vajina içindeki yoluna devam eder. Doğum kanalı adı verilen yaklaşık 10 santimetre uzunluğundaki bu vajinal "tünel", etrafı anne adayının çatı kemikleri ve bunların iç yüzünü döşeyen yumuşak doku ve kaslarla çevrili, üst kısmında çatı kemikleri tarafından oluşturulan kanal girişinin, alt kısmında da çatı kemiklerine tutunmuş kaslar ve yumuşak dokular tarafından oluşturulmuş, dışarıdan vajina çıkışı şeklinde gösteren yapının yer aldığı bir kanaldır.

Mol gebelik (Mol hidatiform)

Gestasyonel trofoblastik hastalıklar başlığı altında incelenen bu hastalıklar grubu embryonik dönemde bebeğin plasentasını ve zarını oluşturan hücrelerden köken alan hastalıklardır. Molar gebelik yada hidatiform mol olarak adlandırılan formu en sık görülen şeklidir.Komplet ve inkomplet olmak üzere 2 türü vardır.

Komplet Mol Haditiform
Burada gelişen gebelik ürününde 46 kromozom olmasına rağmen bunların tamamı babadan gelmektedir ve anneden gelen yumurtada genetik materyal yoktur. Embryo bulunmaz. Plasentayı oluşturan hücrelerde şişme ve genişleme saptanır. Kan damarları olmadığından fetal dolaşım gelişmez.

Görülme sıklığı 2000 gebelikte birdir. Çok genç ya da geç yaşta gebe kalanlarda daha sık görülür. Tekrarlama olasılığı düşüktür ancak literatürde arka arkaya 9 kez mol gebelik geçiren bir kadın mevcuttur.

Belirtileri

Lohusalıkta perine bakımı

Perine bölgesi denildiğinde vajina girişi ile makat arasında kalan bölge anlaşılır. Doğum esnasında ve doğumdan sonra büyük öneme sahiptir. Normal doğum esnasında bölgede kontrolsüz yırtıkların olmaması için doktor tarafından bir kesi yapılır. Bu kesiye epizyotomi adı verilir.Doğum sonrası perine bakımı bu bölgenin daha kolay iyileşmesi ve enfeksiyon kapmaması için yapılması gerekenlerin tümünü kapsar. Bakım yaklaşık 1-3 hafta sürer.

Perinede problem belirtileri

Lohusalık enfeksiyonları (Puerperal enfeksiyon)

Lohusalık dönemi bir yandan bebeğinizin ihtiyaçlarını karşıladığınız, öte yandan gebeliğe bağlı oluşan etkilerin silinmeye başladığı bu dönemde çeşitli yakınmalarla başa çıkmaya çalıştığınız bir dönemdir. Her ne kadar tümüyle seyreden bir gebelik ve doğumun lohusalığı da sıklıkla sorunsuz seyretse de aşağıdaki yakınma ya da belirtilerden birini gözlemlediğinizde doktora başvurmalı ve gerekli tetkik ve tedavinin yapılmasını sağlamalısınız.

Aşağıda yeralan belirtiler sizde mutlaka normaldışı bir durum varlığını göstermezler, ancak mutlaka doktor incelemesi gerektirirler.

Ateş

Lohusalık depresyonu (Puerperal depresyon)

Doğum sonrası hüzün (annelik hüznü), doğum yapan annelerin %50’sinde ilk hafta içinde görülür. Ve çoğu kadında 48 saat sürer.100 loğusadan bir tanesinde ise psikiyatrik tedavi görecek kadar depresyon şiddetlenebilir.Eğer depresyon 2 haftadan fazla sürer ise uykusuzluk,iştah kaybı,umutsuzluk hatta intihar düşüncesi ve bebeğe yönelik saldırganlık söz konusu ise tedavi zorunludur. Annelik hüznü geçici bir durumken, lohusalık depresyonu, profesyonel yardım alınmaksızın atlatılamayacak bir rahatsızlıktır. Lohusalık depresyonu görülme sıklığı yüzde 17'leri bulmakta olup , annenin yaşına, eğitim durumuna veya sosyal statüsüne bağlı değildir.

Loğusalık depresyon ve bunun ana nedeni doğum sonrası östrojen ve progesteron düzeyinde ani düşmedir.Genellikle ikinci kez anne olanlarda daha sık görülür.

Depresyon Nedir? Beliritileri Ne Olmaktadır?

Lohusalık

Doğumdan sonraki 6 hafta lohusalık olarak adlandırılır. Bu dönemde gebeliğin kadında yarattığı fizyolojik ve psikolojik değişimler gebelik önceki haline döner. Her organ ve sistemin gebelik öncesi haline dönmesi farklı zamanlar alır. Bu nedenle halk arasında "lohusanın mezarı 40 gün açık kalır" sözü yaygın olarak kullanılır. Bu söz gerçekleri yansıtmaktadır. Çünkü doğum ve lohusalık döneminde ortaya çıkan hastalıklar hayatı tehdit eder boyutta olabilir.

Lohusalık dönemi çok erken, erken ve geç lohusalık olarak 3 döneme ayrılır.

Çok erken lohusalık doğumdan sonraki ilk 24 saati, erken lohusalık ilk 1 haftayı, geç lohusalık da geri kalan süreyi temsil eder. Üreme orgaları 6 haftada normal haline döner ve emzirmeyen annelerin büyük bir kısmı bu dönem sonunda adet görmeye başlar.

Doğum sonrası beligin olarak fark edilebilen ilk değişiklik rahim boyutlarında olur. Bu küçülmeye involüsyon adı verilir.

Kürtaj

Kürtaj genellikle gebelik sonlandırma amacı ile yapılan bir işlem olmakla birlikte kelime anlamı ise rahim içinden doku almak anlamına gelmektedir.Gebelik sonlandırma dışında ayrıca biopsi veya tedavi amaçlı da uygulanır. Yapılan bu işlem, müdahale tıp dilinde D&C (dilatasyon ve küretaj ) olarak da ifade edilebilmektedir.

Kürtaj işlemi hangi amaçlarla yapılır ?

ü Gebelik sonlandırılması (Tıbbi tahliye, İstenmeyen Gebelik):

İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılması amacı ile yapılır. Ülkemizde 10 haftalık gebeliğe kadar hamilenin rızası ile yapılmaktadır. Gebenin eşinin de onayı gerekmektedir. Bu yöntem ancak ailevi, sosyal, tıbbi sebepler var ise yapılmalıdır. Bir doğum kontrol yöntemi olarak algılanmamalıdır.

Korion villus biopsisi (CVS)

Bebeğin plasentasını oluşturan dokulardan örnek alınması demektir. Erken uygulanması, fetusa doğrudan müdahale olmaması, fetal zarlara tahribat vermemesi, ve amniyosenteze göre fazla materyal elde edilmesi avantajlarıdır. Zor olması, alınan hücrelerin direk olarak fetusa ait olmması, fetus üzerindeki muhtamel olumsuz etkileri dezavantajıdır.Çok yaygın olarak uygulanan bir teknik olmayıp uygulandığı durumlar amniyosentez ile aynıdır. %10 civarında fetal kayba neden olur. 9-12 haftalar arasında yapılabilir ama en ideali 11. haftada yapılmasıdır.

Ne zaman yapılır
Aşağıdaki durumlarda biri yada birkaçının varlığında CVS yapılması düşünülebilir.

* Anne yaşının 35 den büyük olması
* Ailede kromozomal bozukluğu olan doğum öyküsü
* 3 ya da daha fazla sayıda düşük
* Ailede hemofili gibi genetik hastalıklar olması

İşlem nasıl yapılır