doğum

Yenidoğanın göbek bakımı

Bebek yaşama annesinden kendisine uzanan göbek kordonuyla bağlıdır. Rahim içerisindeki 9 ay boyunca bebek gıdasını bu kordon içindeki kan damarlarından alır. Bununla beraber, bu kordon, artık gerek duyulmadığı için ayrılır.

Geriye kalan, yaklaşık 2.5 cm. boyunda, bebeğin vücuduna çok yakın bir parçadır. Bu kordon zamanla kurur ve gövdeden ayrılır. Geriye kalan bölge ince bir tabaka deri ile kaplanır, bağ dokusu oluşur ve çoğu bebeklerde, bu kordon doğumdan 12 ila 15 gün sonra tamamiyle düşer.

Doğum yaralanmaları

Her 1.000 çocuktan 2 ila 7 tanesi doğum esnasında zarar görmektedir. Doğum yaralanması, bebeğin doğumu esnasında ana rahminden dışarı çıkarken ya da alınırken meydana gelen incinme ya da travmalar olarak tanımlanmaktadır. Doğum yaralanmaları, en mükemmel doğum bakımı uygulanan durumlarda bile ortaya çıkabilmektedir.

Doğum öncesi bakım

Kendiniz ve bebeğiniz için yapabileceğiniz en önemli şey, hamile olduğunuzdan kuşkulandığınız anda doğum öncesi bakıma başvurmaktır.

Birçok kadın bir doğum uzmanından ya da doğum öncesi bakım sağlayan başka bir doktordan randevu aldığında, hamile olduğunu biliyordur. Tüm semptomlar görülmektedir ve evde yaptıkları bir gebelik testi pozitif sonuç vermiştir. Hamileliğiniz bir testle doğrulanmadıysa, doktorunuzun muayenehanesinde bir test yaptırabilirsiniz.

Doğum sonrasında nasıl kilo verilir?

Gebelik boyunca her anne adayı muhakkak az veya çok kilo alır. Alınan bu kiloların annenin gebelikten önceki kilosuna ve vücut yapısına bağlı olarak düzenli ve orantılı bir şekilde alınması önemlidir. Bu nedenle anne adayları gebelik boyunca dengeli beslenme kurallarına dikkat etmelidirler, doktorlarının tavsiye ettiği şekilde beslenmeye ve uygun miktarda kilo almaya özen göstermeliler. Bu konular hakkında deyalı bilgilere gebelikte beslenme ve gebelikte fazla kilo almanın zararları konularına bakarak ulaşabilirsiniz. Gebelik sırasında aşırı kilo alan annenin doğumdan sonra kilo vermesi de zor ve uzun sürecektir. Normali gebelik sırasında 9-12 kilo arasında almaktır ancak annenin kilosu zayıfsa daha fazla alabilir. Lohusa anne doğumdan sornaki ilk hafta en az 5 kilo kaybeder, bu bebeğin ve suyunun ağırlığıdır ve bir miktar da annenin verdiği kilodur.

Sezaryen ile doğum

Anne doğum için hastaneye yatalı 6 saat olmuştu. Sancılar oldukça şiddetli geliyordu. Başlangıçta herşey yolundaydı. Doğum ilerliyordu. Ancak son 2 saattir bazı şeyler ters gidiyor gibiydi. Kuvvetli sancılara rağmen Can'ın pozisyonunda bir değişiklik olmamıştı. Aynı yerde duruyordu. Sonunda Anne'nın hekimi kararını verdi. Kemik çatı yeterince geniş değildi ve bebeğin kalp sesleri sıkıntı belirtileri gösteriyordu. Doğumu sezaryan ile sonuçlandıracaktı. Bu durum Anne'nin ve Baba'nın pek hazırlıklı olmadığı bir karardı. Kendilerini hep normal vajinal doğuma hazırlamışlardı. Aylarca nefes egzersizleri yapmışlar, konu ile ilgili birçok kitap okumuşlardı. Acaba başka çare yok muydu?
Evet her doğum eyleminin sezaryan ile sonlanma olasılığı vardır. Hamileliğin son günlerinde en çok merak edilen konu doğumun ne şekilde olacağıdır. Genelde normal doğum istenir.

Normal Doğum Nedir?

Müdahaleli doğumlar

Doğum eyleminin ikinci evresinde, yani rahim ağzının tam açık olduğu andan doğumun gerçekleşmesine kadar geçen sürede anne adayı ve/veya bebeğe ait nedenlere bağlı olarak doğumun doktor tarafından vakum veya forseps ile gerçekleştirilmesi gerekebilir.

Bebeğin ikinci evredeki yolculuğu ve yoldaki engeller

Doğum eyleminin ikinci evresinde rahim ağzı tam açık olduğu andan itibaren bebeğin önde gelen kısmı vajina içindeki yoluna devam eder. Doğum kanalı adı verilen yaklaşık 10 santimetre uzunluğundaki bu vajinal "tünel", etrafı anne adayının çatı kemikleri ve bunların iç yüzünü döşeyen yumuşak doku ve kaslarla çevrili, üst kısmında çatı kemikleri tarafından oluşturulan kanal girişinin, alt kısmında da çatı kemiklerine tutunmuş kaslar ve yumuşak dokular tarafından oluşturulmuş, dışarıdan vajina çıkışı şeklinde gösteren yapının yer aldığı bir kanaldır.

Lohusalıkta perine bakımı

Perine bölgesi denildiğinde vajina girişi ile makat arasında kalan bölge anlaşılır. Doğum esnasında ve doğumdan sonra büyük öneme sahiptir. Normal doğum esnasında bölgede kontrolsüz yırtıkların olmaması için doktor tarafından bir kesi yapılır. Bu kesiye epizyotomi adı verilir.Doğum sonrası perine bakımı bu bölgenin daha kolay iyileşmesi ve enfeksiyon kapmaması için yapılması gerekenlerin tümünü kapsar. Bakım yaklaşık 1-3 hafta sürer.

Perinede problem belirtileri

Lohusalık enfeksiyonları (Puerperal enfeksiyon)

Lohusalık dönemi bir yandan bebeğinizin ihtiyaçlarını karşıladığınız, öte yandan gebeliğe bağlı oluşan etkilerin silinmeye başladığı bu dönemde çeşitli yakınmalarla başa çıkmaya çalıştığınız bir dönemdir. Her ne kadar tümüyle seyreden bir gebelik ve doğumun lohusalığı da sıklıkla sorunsuz seyretse de aşağıdaki yakınma ya da belirtilerden birini gözlemlediğinizde doktora başvurmalı ve gerekli tetkik ve tedavinin yapılmasını sağlamalısınız.

Aşağıda yeralan belirtiler sizde mutlaka normaldışı bir durum varlığını göstermezler, ancak mutlaka doktor incelemesi gerektirirler.

Ateş

Lohusalık depresyonu (Puerperal depresyon)

Doğum sonrası hüzün (annelik hüznü), doğum yapan annelerin %50’sinde ilk hafta içinde görülür. Ve çoğu kadında 48 saat sürer.100 loğusadan bir tanesinde ise psikiyatrik tedavi görecek kadar depresyon şiddetlenebilir.Eğer depresyon 2 haftadan fazla sürer ise uykusuzluk,iştah kaybı,umutsuzluk hatta intihar düşüncesi ve bebeğe yönelik saldırganlık söz konusu ise tedavi zorunludur. Annelik hüznü geçici bir durumken, lohusalık depresyonu, profesyonel yardım alınmaksızın atlatılamayacak bir rahatsızlıktır. Lohusalık depresyonu görülme sıklığı yüzde 17'leri bulmakta olup , annenin yaşına, eğitim durumuna veya sosyal statüsüne bağlı değildir.

Loğusalık depresyon ve bunun ana nedeni doğum sonrası östrojen ve progesteron düzeyinde ani düşmedir.Genellikle ikinci kez anne olanlarda daha sık görülür.

Depresyon Nedir? Beliritileri Ne Olmaktadır?

Lohusalık

Doğumdan sonraki 6 hafta lohusalık olarak adlandırılır. Bu dönemde gebeliğin kadında yarattığı fizyolojik ve psikolojik değişimler gebelik önceki haline döner. Her organ ve sistemin gebelik öncesi haline dönmesi farklı zamanlar alır. Bu nedenle halk arasında "lohusanın mezarı 40 gün açık kalır" sözü yaygın olarak kullanılır. Bu söz gerçekleri yansıtmaktadır. Çünkü doğum ve lohusalık döneminde ortaya çıkan hastalıklar hayatı tehdit eder boyutta olabilir.

Lohusalık dönemi çok erken, erken ve geç lohusalık olarak 3 döneme ayrılır.

Çok erken lohusalık doğumdan sonraki ilk 24 saati, erken lohusalık ilk 1 haftayı, geç lohusalık da geri kalan süreyi temsil eder. Üreme orgaları 6 haftada normal haline döner ve emzirmeyen annelerin büyük bir kısmı bu dönem sonunda adet görmeye başlar.

Doğum sonrası beligin olarak fark edilebilen ilk değişiklik rahim boyutlarında olur. Bu küçülmeye involüsyon adı verilir.

Genetik hastalıkların doğum öncesi teşhisi

Son on yılda gündeme gelen ve hızla gelişmesine rağmen üzerinde yoğun tartışmaların olduğu bir konu olan doğum öncesi hastalıkların teşhisi ve tedavisi ile, evlenme öncesinde eş seçimi hususundaki genetik müşavirlik hizmetleri giderek rağbet görmeye başlamıştır. Ancak meselenin ahlâkî, vicdanî ve insanî boyutu, fayda-zarar getirisi daha çok tartışılacağa benzemektedir.

Gebelikte zarların erken yırtılması

Normalde gebelik ürünü bir zar tabakası tarafından kaplanalan bir kese içinde bulunur. Bu keseye amniyon kesesi, çevreleyen zara amniyon zarı, içindeki sıvıya da amniyon mayii adı verilir.

Amniyon kesesinin ve sıvısının sağlıklı bir gebelik ve bebek gelişimi için büyük önemi vardır. Bu kese gelişen bebeği dış etkenlere karşı korur, içerdiği sıvı bebeğin rahat hareket etmesine olanak sağladığından kas gelişimine yardımcı olur, bebeğin sabit sıcaklıkta bulunmasını sağlar, travmalara karşı yumuşak bir yastık görevi görür.

Gebelikte yüzme

Sıcak yaz günlerinde hemen hepimizin aklını tatil hayalleri meşgul eder. Tatil deyince de insanın aklına ilk olarak güneş, kum ve deniz geliyor. Sıcak güneşin altında ısınan bedenleri serin sulara bırakmak hayali bile, çoğumuzun çalışma ortamından sanal ve kısa bir süre için de olsa uzaklaşmasına neden oluyor. Bazılarımız ise biraz daha şanslı. Ya evlerinde bulunan ya da spor klüplerinin veya otellerin havuzlardan yararlanabiliyorlar. Peki ya gebeler? Onlar sıcak yaz günlerinde yüzme zevkinden ve şansından mahrum kalmak zorundalar mı?

Cevap kocaman bir HAYIR. Çünkü yüzme yürüyüşden sonra gebelik süresince yapılabilecek en uygun ve yararlı spor. Hem dolaşım sistemi hem de kaslar üzerinde olumlu etkileri var.

Gebelikte meme bakımı

Emzirmenin olmadığı normal dönemlerde genel vücut bakımına memeleri de dahil etmek yeterlidir. Sık sık yıkanma, dar olmayan, memeleri saran ve taşıyan sutyen kullanma, meme arkasındaki göğüs kaslarını kuvvetlendirici egzersizler yapma, meme bakımının temelini oluşturur.

Hamilelikle birlikte memede büyük değişimler ortaya çıkar. Memeler büyür, sertleşir ve nodüler yapılar ele gelir. Bunlar memedeki salgı bezlerinin gelişmesi nedeni ile oluşur. Bu değişmeler memede ufak tefek ağrılara neden olabilir.Yine uygun bir sutyen kullanmak ve hijyene önem vermek gerekir. Bu dönemde meme cildinde çatlaklar oluşabilir, bunlara engel olmak için hamileliğin başından itibaren çatlak önleyici kremler kullanılmalıdır.

Gebelikte doktor kontrolleri

Günümüzden yaklaşık 100 yıl öncesine kadar doğum ile ilgilenen doktor ve ebeler sadece doğum olayı ile ilgilenirler gebeliğe ve gebelikte takibe çok fazla önem vermezlerdi. Tıp bilmindeki gelişmelere paralel olarak gebelik ve fetal gelişimdeki pekçok faktörün anlaşılması buna bağlı olarak görülen anne ve bebek ölümlerinin azalmasında ve sağlıklı toplumların oluşmasında son derece önemli bir rol oynamaktadır. Bu olayda tıp alanındaki ilerlemeler kadar iletişimdeki gelişmelerin etkisi ile anne ve baba adaylarının bilinçlenmesinin ve günümüzde takip talep etmelerinin de rolü son derece önemlidir. Prenatal takip adıyla anılan bu bakımın ana hedefleri:

1)Anne ve fetusun sağlık durumunun tanımlanması
2)Gebelik yaşının saptanması ve fetal gelişimin izlenmesi
3)Komplikasyon riskindeki hastaların tanımlanması ve riskin mümkün olduğunca azaltılması
4)Problemlerin önceden tahmin edilip önlenmesi