Gebelik Rehberi

Hayırlı ve sağlıklı nesiller için gebelik sürecine dair bilgiler.

Altıncı hastalığın belirtileri nelerdir?

En iyi ipucu ateş

Hastalığın kuluçka süresi 9 – 10 gündür ve genellikle yüksek ateşle başlar. Ateş 40 dereceyi bulabilir. Ateşli dönem sırasında hastaların %5-10’u nöbet geçirir. Ateş dönemi 3-4 gün sürüp ateş birden düşer ve döküntü başlar.

Döküntüler gövdede başlayarak boyun, kol ve bacaklara yayılır. Pembe 2-3 mm çapında basmakla solan kaşıntısız döküntüler 2-3 güne söner.

Altıncı hastalığın belirtileri diş çıkarma ile karıştırılabilir!

Yapılan çalışmalarda bu virüsün ateşli havale ile de ilişkili olduğu gösterilmiş ve bu tür vakalarda görülen hastalık tablosu döküntüsüz altıncı hastalık olarak adlandırılmıştır.
Döküntüden önceki dönem ateş dönemi olduğu için ateşe sebep olan birçok hastalıkla (diş çıkarma, üst solunum yolu ve idrar yolu iltihabı gibi) karışabilir. Süt çocukluğu döneminde olduğu için döküntü öncesi ateş dönemi daha çok aileler tarafından dişe bağlı ateş gibi düşünülebilmektedir.

Altıncı hastalık tedavisi nasıldır?

Antibiyotik yerine bol sıvı

Hastalık 1 haftaya kadar sürebilir. Tehlikeli olmayan ve spesifik bir tedavi gerektirmeyen bir hastalıktır. Ancak 3-4 günlük şiddetli ateş döneminde %6-15 sıklığında ateşli havale görülebilmektedir. Bazı hastalarda özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış olanlarda nadiren de olsa akciğer, beyin dokusu ve karaciğer iltihapları olabilmektedir.

Çocuklarda Demir Eksikliği Anemisi

Demir eksikliği anemisi her yaş grubunda ve her iki cinste de görülebilmekle birlikte özellikle 6-24 aylık süt çocuklarında ve ergenlik çağında aneminin en önemli nedenidir. Ülkemizde demir eksikliği anemisi okul öncesi dönemde %30-%40 oranında saptanabilmektedir. Annede çok ağır anemi olmadıkça zamanında doğan sağlıklı bebeklerde yeterli demir deposu vardır ve ilk 6 ayda demir eksikliği anemisi gelişmez. Altıncı aydan sonra demir eksikliği anemisinin temel nedeni hızlı büyümeyle birlikte diyette demirin yetersiz bulunması ve süt ağırlıklı beslenmedir.

Demir eksikliği anemisi nasıl ortaya çıkar?

Besinlerle alınan demirin ancak %10 kadarı (1-2mg/gün) barsaklardan özellikle duedonumdan emilir; geri kalanı dışkı ile atılır. Vücutta en önemli demir kaynağı eski eritrositlerin yıkımıyla açığa çıkan demirdir (20 mg). %12-25 kadarı karaciğerde gerektiğinde kullanılmak üzere depolanır. Günde 0,5-1 mg demir deri ve mukozal yüzeylerdeki hücrelerin dökülmesi ile kaybedilir. Adet gören kızlarda kanama süresince günde 1 mg kadar demir fazladan kaybedilir; besinle alınan demir miktarı artırılmazsa bir süre sonra açık ortaya çıkar.

Demir niçin önemlidir?

Demir, yaşam için çok önemli bir elementtir. Protein sentezi, oksijen taşınması, elektron transportu, hücre solunumu, pek çok enzimin yapı ve işlevinde görev alır. Eksikliğinde sadece anemi değil, sinir sistemi gibi diğer sistemlerin işlevlerinde de bozukluk ortaya çıkar.

Demir eksikliğinin belirtileri nelerdir?

Anemi geliştiğinde yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, çarpıntı, çabuk yorulma, deri renginde solukluk, dilde ağrı, tad alma duyusunda azalma, tırnaklarda kırılma ve çizgilenme, ağız köşelerinde yara gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Besin değeri olmayan toprak, buz, tuz, kağıt, kireç gibi maddeleri yeme isteği olabilir. Demirin eritrosit dışındaki fonksiyonları nedeniyle sinirlilik, iştahsızlık, derslerde dikkati toplayamama, okul başarısında düşme, anlama ve algılama güçlüğü, zeka düzeyinde azalma, sık enfeksiyon geçirme gelişebilir.

Çocuklukta demir eksikliği anemisinin nedenleri nelerdir?

Doğum öncesi nedenler

İkiz ve çoğul gebelikler
Bebekten anneye veya ikiz eşine kan geçişi
Diğer kanama nedenleri
Oksijensiz (hipoksi) kalmak

Doğum sonrası nedenler

Alım yetersizliği
- Beslenme yetersizliği
- Ek besinlere geç başlama
- Aşırı inek sütü kullanımı (>500ml)
- Vejeteryan beslenme
- Zayıflama rejimleri
- Yeme bozuklukları

Emilim bozuklukları

- Kronik ishaller
- Kronik enfeksiyonlar
- Sindirim sistemi doğuştan anomalileri
- Cerrahi olarak barsakların kısaltılması

Demir eksikliği anemisi nasıl oluşur?

Demir eksikliği olduğunda ilk önce depodaki demir azalır, serum ferritini düşer. Daha sonra serum demiri azalır, demir bağlama kapasitesi artar. Bu dönemde transferrin saturasyonu azalır, ancak anemi henüz gelişmemiştir. En son dönemde demir eksikliği aşikar hale gelir, artık anemi de vardır ve buna bağlı bulgular ortaya çıkar. Demir eksikliği anemisinde eritrosit sayısı, hemoglobin, hematokrit değerleri düşüktür; ortalama eritrosit hacmi, ortalama eritrosit hemoglobini, ortalama eritrosit hemoglobin konsantrasyonu azalmıştır Eritrosit dağılım genişliği artmıştır.

Demir eksikliği anemisinin tedavisi nasıl yapılır?

Tedavide ağızdan alınacak damla veya şurup şeklinde demir içeren ilaçlar verilir. İlaçlar genellikle günde iki kez ve tercihen çocuk aç iken, öğün aralarında verilir. Süt ve süt içeren gıdalarla birlikte verilmez, en az yarım saat geçmiş olmalıdır. C vitamini içeren içecek ve yiyecekler demir emilimini artırır.

Demir eksikliği anemisi nasıl önlenebilir?

Demir eksikliğinin önlenmesi için süt çocuklarına zamanında doğmuş ise dördüncü ayın sonunda, erken doğmuş ise birinci ayını doldurunca düşük dozda koruyucu demir ilacı başlanması, zamanı gelince demirden zengin ek gıdaların verilmesi önemlidir. Sağlık Bakanlığı koruyucu demir tedavisi uygulamasını desteklemektedir.

Demirden zengin beslenme nedir?

Demirden zengin gıdalar dana ve koyun eti gibi kırmızı et çeşitleri, karaciğer, yumurta sarısı, mercimek-nohut gibi bakliyat ve üzüm pekmezidir. Çocuklarda bu gıdaların uygun porsiyonlar halinde her birinin haftada en az üç-dört kez tüketilmesi demirden yeterli beslenmeyi sağlar. Ispanak gibi yeşil yapraklı sebzelerde fazla demir yoktur ve bitkisel yapısı nedeniyle içeriğindeki demirin emilimi de azdır.

Bebeklerde Göbek Fıtığı

Bebeklerde göbek fıtığı bağırsağın, yağ tabakasının veya ödemin bebeğin kas dokusundaki zayıf bir noktadan fırlamasıyla oluşur. Bu kasıkta veya göbek deliğinin hemen altında bir şişlik oluşturur. Böyle bir durumda bebeğinizin sanki göbek deliği yokmuş gibi gözükebilir. Doğumdan sonra pek çok bebekte küçük fıtıklar gözükebilir.

Aşağıdaki başlıklardan hastalık hakkında bilgi edinebilirsiniz:

Göbek Fıtığı Nedir?

Bebeklerde göbek fıtığı bağırsağın, yağ tabakasının veya ödemin bebeğin kas dokusundaki zayıf bir noktadan fırlamasıyla oluşur. Bu kasıkta veya göbek deliğinin hemen altında bir şişlik oluşturur. Böyle bir durumda bebeğinizin sanki göbek deliği yokmuş gibi gözükebilir. Doğumdan sonra pek çok bebekte küçük fıtıklar gözükebilir.

Bebeklerde Göbek Fıtığı Neden Oluşur?

Bebeğinizin göbek bağının göbeğe bağlandığı alandaki kas dokusunda, göbek bağındaki damarlara yer açmak için ufak bir boşluk bulunur. Bu boşluk genelde bebek doğmadan önce yavaşça kapanır. Bazı bebeklerde ise bu kapanma gecikebilir. Bu durumda da yağ dokusu veya bağırsak bu açıklıktan fırlayarak bir fıtığa neden olabilir.

Bebeklerde Göbek Fıtığı Belirtileri

Göbek fıtıkları doğumdan sonraki 1-2 hafta içinde görülebilir. Genelde doğum sonrasıyla sınırlı olsa da, ufak bebeklerde de göbek fıtığı oluşabilir. Çocuğunuzda göbek fıtığı varsa:

Karnında, genelde göbek deliği çevresinde yumuşak bir şişkinlik vardır.

Bu şişlik temasla yer değiştirebilir.

Şişlik bebeğiniz ağlamak, öksürmek veya ıkınmak gibi karın kaslarını kullanan olaylarda daha belirgin hale gelir.

Bebeklerde Göbek Fıtığı Tedavisi

Göbek fıtıkları genelde çocuğunuz 1 yaşına gelmeden kendi kendine kapanır. Eğer çocuğunuz 3 yaşını geçmesine rağmen hala göbek fıtığı varsa, fıtık ameliyat gerektirecektir.

Eğer çocuğunuzun bağırsağı fıtıkta sıkışmış durumdaysa, bu durum en kısa zamanda ameliyat ile çözülmelidir. Bu problem nadiren görülmekle beraber, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Göbek fıtığı ameliyatı basit ve riski az olan bir ameliyattır. Bu nedenle doktorunuz bu çözümü önerirse çocuğunuzun sağlığı için kabul etmenizi öneririz.

Bebeklerde Lösemi (Kan kanseri)

Çocukluk çağındaki kanser vakalarının %35'ini lösemiler oluşturur ve birinci sıradadır. Lösemiler hücre cinsine göre; ALL (Akut Lenfoblastik Lösemi) ve AML (Akut Myeloblastik Lösemi) olmak üzere 2 ana gruba ayrılır. Kendi içlerinde de alt sınıflar tanımlanabilir.Türkiye'de her yıl 16 yaşın altında 1200-1500 yeni lösemili çocuk vakası bildirilmektedir.

Çocuklarda löseminin belirtileri nelerdir?

* İştahsızlık
* Kansızlık
* Zayıflama
* Bacaklarda kemik ağrıları
* Cilt altında kanamaları (kırmızı noktalar veya morarmalar)
* Burun ve dişeti kanamaları
* Ateş

ilk gözlenen bulgulardır.Ayrıca yayıldığı organlara ait belirtiler, örneğin başağrısı, kusma, karın ağrısı, görme bozuklukları önem taşıyabilir. Bu yakınmalarla müracaat ettikleri çocuk hematoloji (kan hastalıkları) uzmanlarınca yapılan muayenede çoğunlukla karaciğer ve dalak büyümesi, lenf bezlerinde genişleme, kanama bulguları tespit edilebilir.