Altıncı hastalık tedavisi nasıldır?

Antibiyotik yerine bol sıvı

Hastalık 1 haftaya kadar sürebilir. Tehlikeli olmayan ve spesifik bir tedavi gerektirmeyen bir hastalıktır. Ancak 3-4 günlük şiddetli ateş döneminde %6-15 sıklığında ateşli havale görülebilmektedir. Bazı hastalarda özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış olanlarda nadiren de olsa akciğer, beyin dokusu ve karaciğer iltihapları olabilmektedir.

Antibiyotik tedavisi gerektirmez. Bol sıvı alımı ve istirahat önemlidir. Ateşi düşürmek ve ateşli havale riskini azaltmak amacıyla ateş düşürücüler kullanılabilir ve ılık banyo yaptırılabilir. Bağışıklığı baskılanmış bireylerde veya akciğer, beyin veya karaciğer iltihabı olan olgularda ileri merkezde yatırılarak antiviral tedavi uygulanmalıdır.

Henüz bir aşısı yoktur. Bulaşıcılığı çok fazla olmadığı için izolasyon önerilmez. Hijyen kurallarına uyma ve sık el yıkama uygun korunma yöntemleridir.

Mutlaka doktora başvurun

Altıncı hastalık, teşhisi zor konulan bir hastalıktır. Ateşi düşen çocuğun tekrar ateşlenmesi, çocuğun ateşi düşmeden döküntülerin başlaması, dalgınlık, hayal görme ve sayıklama olması, ciddi baş ağrısı, ensesini kasma, fazla hareket ettirememe, tekrarlayan kusmalar, nefes alma güçlüğü, göğüs ağrısı ve şiddetli öksürük gibi durumlar gözleniyorsa mutlaka çocuk doktoruna başvurulmalıdır. Altıncı hastalığın en önemli belirtilerinden olan yüksek ateş ebeveynler için çok tedirgin edici bir durumdur ve ailelerin panik olmasına neden olabilir. Bu yüzden ateşin nereden kaynaklandığı bulununcaya ya da altıncı hastalık geçirdiği kesinleşinceye kadar hastanın bir çocuk uzmanının takibinde kalması daha uygun olacaktır.

Hastalığın kendine özel bir tedavisi yoktur

Hastalığa özel bir tedavi bulunmamakla birlikte hastanın ateşinin düşürülmesi için müdahalede bulunulabilir. Hastalık süresince çocuk bol sıvı tüketmeli, özel olarak bakımları ve yakın takibi yapılmalıdır. Altıncı hastalıkta da beslenme çok önemlidir. Çocuklar hasta olduklarında iştahları kesilir ve yeme içmeyi reddetme eğilimi içerisine girer. Aileler bu durumlarda çok büyük sabır göstermelidir. Sürekli ateş ölçümleri yapılıp çocukla yakından ilgilenilmeli, bol su ve sıvı tüketmesi sağlanmalıdır. Taze meyve suyu kokteylleri ve ev yapımı çorbalar hazırlanarak çocukların içmesi sağlanmalıdır.