Gebelik Rehberi

Hayırlı ve sağlıklı nesiller için gebelik sürecine dair bilgiler.

Doğum Sonrası Duygular

Hamilelik ya da doğum sonrasında pek çok kadında duygu-durum bozukluğu meydana gelebiliyor.

1-Doğum sonrası hüzün yaşantısı:




Doğumu izleyen 2-4. gün oluşabilmektedir. Hafif düzeyde de olsa gerginlik,yorgunluk, çocuğunun ya da kendisinin sağlığını konu edinen endişeler, ağlama, sıkıntı, dikkati odaklayamama ve uykuya dalmada sorun ya da sık uyanma görülebilmektedir. Bu durum en yoğun olarak iki gün kadar yaşandıktan sonra, iki hafta kadar sonra düzelir. Doğum yapan kadınların en az yarısında görülmektedir. Belirtiler herhangi bir tedavi uygulanmadan kendiliğinden geçmektedir.



Doğum sonrası hüzünde risk etmenleri:



*Kişinin kanında bulunan kortizol düzeyinin yüksek olması



*Kişinin ilk adetinin yaşıtlarına göre daha küçük bir yaşta gerçekleşmesi




* Bireyinin adetlerinin yaşıtlarına göre daha kısa sürmesi.



Çevredekilerce yapılabilecekler:

Doğum sonrası sırt ve bel ağrıları

12 ay boyunca annenin her gün en az 50 kez 3.5 ile 5 kiloluk bebeği, uzanarak kucağına aldığı, çocuğun ağırlaşmasıyla bu yükün daha da arttığı kaydedildi. Araştırmacılar tarafından, annenin bel ağrısından sakınması için hazırlanan 10 temel kural, Amerikan Ortopedistler Akademisi yayın organında yer aldı.

Bu temel kurallar şöyle:

1- Doğum sonrası annenin günde 10 dakika egzersiz ve yer hareketleri yaparak vücudun gerilmesini sağlaması gerekiyor.

2- Anne doğumdan sonra 6 hafta içinde eski normal kilosunu dönmeli.

3- Anne, bebeği, kollarını uzatarak değil, göğse yakın bir mesafeden kucağa almalı. Anne, aynı zamanda vücudunu bükmemeye dikkat etmeli.

4- Anne çocuğu kucağına almak için dizlerini kırarak eğilmeli. Çocuğun kucağa alınmasından önce karın adalelerinin gerilmesi ve çocuğu kaldırmak için bacak adalelerinden kuvvet alınması gerekiyor.

Doğum sonrası jimnastik

Doğumdan sadece altı hafta sonra bebeğinizle birlikte jimnastik yapabilirsiniz. Bu forma girme programı sadece anneler ve yenidoğan bebekleri için. Bu program sayesinde hem siz doğumdan önceki formunuza kavuşacaksınız, hem de bebeğiniz sizinle girdiği bu yakın ilişkiden ötürü mutlu olacak; algısı ve vücudu daha kolay gelişecek.

Doğumunuzdan sonra jimnastik yapmak istiyorsanız, bunu yapmak için temizliği bitirmeyi, küçüğün mamasını hazırlayıp, onu yedirip, yatırmayı beklemenize gerek yok. Bunu beklerseniz, hiçbir zaman uygun zamanı gelmez. Gelse bile siz yorgunluktan kolunuzu kaldıramayacak halde olursunuz. Beklemek yerine, zamanı iyi şekilde değerlendirin ve sevgili bebeğinizle birlikte jimnastik yapmanın tadına varın.

Gebelikte Düşük Tansiyon (Hipotansiyon)

· Gebelikte tansiyon düşük olduğunda baygınlık, sersemlik, baş dönmesi görülür.Yine de yüksek tansiyon gibi tehlikeli değildir.

· Düşük tansiyonun en önemli nedeni yetersiz sıvı alımıdır.Aşırı sıcakta da tansiyonda düşme görülür.Uzun süreli ayakta kalmak da önemli bir nedendir.

· Gebe bir kadında düşük tansiyonun bir nedeni de kan akımının bacaklarda göllenmesi nedeniyle beyne giden kan akımındaki azalmalardır ki bu durum özellikle sırt üstü yatma ve uzun süreli oturma halinde kolaylıkla ortaya çıkar.

Önlem alın;

* Düzenli egzersiz yapın.

* Bol sıvı tüketin.

* Sırt üstü değil yan,tercihen sol yan yatın.

* Oturur pozisyondan ayağa kalkarken yavaş hareket edin,ani kalkışlar yapmayın.

* Baygınlık hissi olursa hemen oturun veya baş seviyenizi baygınlık hissi geçene dek gövdenizden aşağıda tutun,baş aşağı uzanın.

Epizyotomi (Doğumda perinenin kesilmesi)

Doğum esnasında annenin vajina ve perine bölgesinde meydana gelecek kontrolsüz yırtılmaları önlemek, doğum sonrası mesane ve barsaklardaki sarkmalara engel olmak ve bebeğin başını rahatlatmak için yapılan kesidir. Hastanın durumuna göre orta hat üzerinde (median) ya da yana doğru (mediolateral) olarak yapılabilir.

Epizyotomi yaygın olarak uygulanmasına rağmen anlatılan amaçların sağlanıp sağlanmadığı hala daha tartışmalıdır. Epizyo açılmasına rağmen yırtıklar meydana gelebilir veya ileri dönemlerde sarklamar ve buna bağlı idrar tutamama şikayetleri görülebilir. Ağrı ödem ve hematom ile enfeksiyon komplikasyonları epizyoyu takiben görülebilir.

Ense kalınlığı ölçümü (Nuchal translucency)

Gebeliğin 11 hafta 1 gün ve 13 hafta 6 gün dönemi arasında ultrasonografik olarak yapılan ense kalınlığı ölçümü ile Down Sendromu olan bebeklerin % 60’ı ve özellikle kalp anomalileri olmak üzere diğer bazı anomaliler saptanabilmektedir. Ense kalınlığı ölçümü ile ikili test sonuçlarının kombine edilmesi ile daha öncede belirttiğimiz gibi Down Sendromu olan bebeklerin %85-90 saptanabilmektedir. Burada en önemli sorun ense kalınlığı yapan hekimlerin belirli bir eğitimden ve yeterli deneyimden geçmelerinin gerekliliğidir. Sonuç olarak ikili test, ense kalınlığı ve gebenin yaşının kombine edilmesi ile bir risk verilmekte ve bu riskin 35 yaşındaki bir gebe için belirlenen riskten daha yüksek olması durumunda diğer tanısal işlemlere geçilmektedir.

Erken doğum

Uzun zamandır vaktinden önce doğan bebekler prematur olarak adlandırılırdı. Ancak son zamanlarda bu eğilim değişmektedir. Maturite yaşı değil fonksiyonu belirtmektedir. Bu nedenle vaktinden önce doğan bir bebek fonksiyonları normal ise prematür olmayabilir. tanım olarak bakıldığında erken doğum ya da preterm doğum 37 gebelik haftasının tamamlanmasından önce dünyaya gelen bebeği tarif eder.Doğum sancılarının başlaması ise erken doğum tehdidi olarak adlandırılır. Erken doğumlar tüm doğumların yaklaşık %9-10'unu oluşturur.

Nedenler & Risk Faktörleri

Erken doğum tehdidi

Doğum eyleminin 36. gebelik haftası tamamlanmadan önce başlamasına erken doğum tehdidi (EDT), eylemin bebeğin doğumuyla sonuçlanmasına preterm (zamanından önce) doğum ya da erken doğum adı verilir. Zamanından önce doğan bebek prematüre (olgunlaşmamış) olarak adlandırılır.

Tüm gebeliklerin yaklaşık %8'i erken doğum ile sonuçlanır.

Prematüre bebekte organ sistemleri ve özellikle de akciğerler tam olarak olgunlaşmamıştır ve bu nedenle erken doğum, bebeğe yoğun bakım uygulanmasını gerektiren ve/veya bebeğin doğumdan sonra erken dönemde ölümüne yolaçan nedenler arasında en ön sırada yer alır.

Erken doğum eylemi tanısı erken konursa durdurulabilir. Bu yüzden her anne adayının erken doğum tehdidi hakkında bilgi sahibi olması ve belirtilere karşı duyarlı olması önemlidir.

Doğum eylemi neden erken başlar?

Erken membran yırtılması (Erken membran ruptürü)

Halkarasında bebeğin suyu denilen amniyon sıvısı bebeğin dış travmalardan korunmasını, kolay hareket etmesini, solunum sisteminin gelişimini, sabit ısıda tutulmasını sağlar. Bu sıvının etrafındaki zarlar yani amniyotik membranlar vagina ve serviksten yukarıya geçebilecek mikroorganizmalardan bebeği korurlar.

Erken membran rüptürü (EMR); amniyon kesesinin doğum henüz başlamadan yırtılması ve suların gelmeye başlamasıdır. 37. gebelik haftasından önce amniyotik membran yırtılmış ise prematüre EMR (PPROM) denir. Tüm gebeliklerin yaklaşık %10'unda görülür.

Anne adayları aniden vaginadan boşalan bir sıvıdan bahsederler. Ancak bu sıvı boşalması her zaman çok belirgin olmayabilir ve aralıklı olarak az miktarda gelebilir.

Erken membran rüptürü erken doğumun en önde gelen nedenlerindendir.

Forseps İle Müdahaleli Doğum

Forseps bebeğin bir an önce doğurtulması maksadı ile kullanılan kaşık şeklinde aletlerdir. Forceps İngiliz cerrah P.Chamberlen tarafından , aksi halde anne veya bebeğin yaşamına malolabilecek zor bir doğumda bebeği doğum kanalından çekmek için tasarladığı maşa veya büyük bir pense benzeri çelikten yapılmış bir alettir. Çok eski çağlardan beri kullanıldığı tahmin edilmekle birlikte modern obstetriğe yaygın girişi 18. yy'da olmuştur. Forseps doğumun ikinci evresinin uzadığı hallerde, bebekte sıkıntı saptanması durumunda, ya da annenin ıkınmasının uygun olmadığı kalp hastalığı gibi durumlarda kullanılır. Forseps yalnızca geçerli bir neden varsa ve ameliyathane şartlarında kullanılmalıdır.Forsepsin başarısız olması durumunda her şey sezeryan için hazır olmalıdır

Forseps ne zaman kullanılır?

v Doğumun ikinci safhası uzadığı ve annenin bebeği dışarıya itemediği zaman,

Vakum İle Müdahaleli Doğum

Doğum eyleminin ikinci evresinde ,yani rahim ağzının tam açık olduğu andan doğumun gerçekleşmesine kadar geçen sürede anne adayı ve /veya bebeğe ait nedenlere bağlı olarak doğumun normal olarak gerçekleşememesi sonucu vakum veya forseps uygulanır ve buna müdahaleli doğum adı verilir.Forseps ülkemizde çok az merkezde uygulanmakta olup yaygın olarak vakum uygulaması tercih edilmektedir.

Hangi durumlarda vakum uygulamak gerekir?

Anneye ait nedenler:

Doğumun sağlıklı bir şekilde tamamlanmasındaki en önemli faktör anne adayının düzenli ve etkili bir şekilde ıkınmasıdır.Ikınma çoğu kere bebek başının makat bölgesine yaptığı bası sonucu kendiliğinden bir dürtü olarak oluşur ve doktor tarafından yönlendirilir.Ikınma karın içi basıncını arttıran etkin bir efordur.

ü Ikınmanın uygun olmadığı bazı kalp hastalıklarında ,nörolojik hastalıklarda vakum önceden planlanır ve uygulanır.

Gebeliğin başlaması (0 - 4. Hafta)

Serviks, vajinanın sonunda yer alan uterusa giriş kapısıdır. Bir kanal yapısındadır ve bu kanaldaki salgılar spermi depolamaktan ve vajinanın asit saldırısına karşı korumaktan sorumludurlar. Serviks salgısının nitelikleri siklusun gününe göre oldukça önemli farklılıklar gösterir ve ovulasyon günü geçtikten sonra serviks salgısı uterusa hem mikroorganizmaların hem de spermlerin geçmesini engelleyen bir bariyer görevi yapar.

Gebelikte 5. Hafta

Artık beklenen adetin gebeliğe bağlı olarak gecikmiş olduğundan ciddi bir şekilde şüphelenmeye başladınız ve gebelik testi yaptırmaya yeni karar verdiniz. Şimdi bu testlerin biraz ayrıntısına gireceğiz:

Eczaneden aldığınız test kitleriyle yapacağınız idrarda gebelik testi negatif geldiğinde sonuç çok güvenilir olmayabilir. Zira bu testler kandan idrara geçen beta HCG hormonu belli bir seviyeye ulaşmadan pozitif sonuç vermeyebilirler. Bu test negatif çıkarsa ve siz gebe olduğunuzdan şüpheleniyorsanız bir kliniğe başvurmanızda fayda var. Burada doktora başvurmayı gerektirmeden gebelik testi yapılmasını talep edebilirsiniz. Kliniklerde kullanılan test kitleri daha hassas olduklarından bir hafta-10 günlük bir gecikme sonunda hatalı şekilde negatif sonuç verme olasılıkları oldukça düşüktür.

Ve işte beklediğiniz sonuç: "PLANOTEST: (+) MÜSPET"
ANNE ADAYLARI DÜNYASINA HOŞ GELDİNİZ!!

Gebelikte 7. Hafta

Gebe olduğunuzu eşiniz ve en yakınlarınız dışında kimler biliyor? Anne adaylarının çoğu "test doğru değildir.." veya "düşük olur..." gibi kaygılarla gebe olduklarını hemen söylemekten çekinirler. Ancak çalışıyorsanız üstünüzdeki kişiye, yani "patronunuza" gebe olduğunuzu söylemenizde fayda var. Gebeliğin bu erken dönemlerinde çeşitli şikayetler nedeniyle istirahat etme gibi gereklilikler ortaya çıkabilir ve amirinizin sizin yanınızda olması açısından ona gebe olduğunuzu söyleyin. Arkadaşlarınıza ne zaman söyleyeceğiniz ise size kalmış...

Bu gebelik haftasında erken gebelik dönemi belirtileri varlığını sürdürürler. Bulantı ve kusmalarınız şiddetliyse biraz kilo kaybetmiş olabilirsiniz.

Gebeliğin erken döneminde varolan bulantılardan en az etkilenmek için:

*Sabah yataktan kalkmadan önce kraker ya da bisküvi gibi gıda maddelerinden birkaç adet atıştırın ve bunları yedikten sonra yataktan kalkın.

Gebelikte 8. Hafta

Bu haftada uterusunuz artık bir portakal büyüklüğüne erişmiş durumda. Yandaki resimde uterus ile çevre organlarınız arasındaki komşuluğu görüyorsunuz. Uterusunuz gördüğünüz gibi mesanenin üzerine yatmış durumda ve bu nedenle sık idrar çıkma şikayeti yaşamaya devam ediyorsunuz. İlerleyen haftalarda uterus büyüdükçe mesanenin üzerinden kalkacak, ancak üçüncü trimesterden sonra büyümesiyle yerçekimi yönünde tekrar mesaneniz üzerine "yatacaktır".

Gebelik hormonlarınızın etkisiyle bu haftalarda çeşitli cilt problemleri yaşayabilirsiniz. Bazı anne adayları ergenlik dönemindeki sivilcelerinin geri döndüğünü görüp şaşırabilir. Gebelikte cildin yağ salgısı arttığından cildiniz sivilce oluşumuna elverişli hale gelmiştir. Endişelenmeyin. Bu cilt değişiklikleri sıklıkla birinci trimesterden sonra kaybolur. Çok ender durumlarda ise bu değişiklikler tüm gebelik boyunca devam edebilir.

Gebelikte 9. Hafta

Göğüslerinizdeki dolgunluk ve hassasiyet bu gebelik haftasında biraz daha artmış olabilir. Daha önce de belirtildiği gibi memelerinizi alttan iyi destekleyen bir sutyen kullanmalısınız. Yine artan gebelik hormonlarının etkisiyle mide yanması ve hazımsızlık gibi şikayetler de bu haftada ortaya çıkabilir. Midenizin hiçbir zaman aşırı dolmaması gerekir. Ayrıca mide yanması yapan yiyeceklerden (bu yiyecekler kişiden kişiye değişir) uzak durmalısınız.

Şikayetleriniz şiddetliyse veya aldığınız önlemlere cevap vermiyorsa doktor önerisine göre bazı ilaçlar kullanabilirsiniz.

Bu haftada bebeğinizin yüz yapısında önemli değişiklikler var. Dudaklar ve gözler giderek gelişimini sürdürüyor ve ağız açıp kapama hareketleri de başladı. Gözler önceleri adeta bir balık gibi yüzün yanlarında yer alırlarken, artık giderek orta hatta yaklaşıyorlar.

Gebelikte 10. Hafta

İşiniz masa başı işiyse dikkat etmeniz gereken önemli birkaç nokta var:

Sürekli oturmak dolaşım sisteminizi yavaşlatır. Bu da basur, varis, ayaklarda aşırı şişme gibi istenmeyen durumların ortaya çıkmasını kolaylaştırır. İki saatte bir ayağa kalkmalı ve en az 10 dakika dolaşmalısınız.

Otururken, sandalyenin kenarının dizinizin arka kısmını "kesmemesine" özen göstermelisiniz. Zira bu bölgeye en ufak bir bası bacağın alt kısmından kalbe dönen damarların yolunun engellenmesine neden olur.

Bu gebelik haftasında artık bulantılarınız hafiflemeye başlar. Bazı anne adaylarında ise bu şikayetler birkaç hafta daha aynı şiddette devam edebilir. Doktorunuza danışarak aldığınız ilaçları kullanmaya devam edebilirsiniz.

Gebelik hormonlarının etkisiyle bazı anne adaylarında kolay sinirlenme, huzursuzluk, keyifsizlik gibi ruhsal belirtiler ortaya çıkabilir. Bunlar geçici belirtilerdir.

Gebelikte 11. Hafta

Bel ağrısı şikayetleri yaşıyor musunuz? Gebelikte bel ağrısının en önemli nedenlerinden biri belinizi yanlış kullanmanızdır. Büyüyen uterus ile birlikte ağırlık merkeziniz de öne doğru yer değiştirir ve siz gerekli tedbirleri almazsanız bu "yer değiştirme" ağrıya neden olur.

İşte size birkaç öneri:

*Otururken, belinizin arkasıyla koltuğunuz arasında hiçbir boşluk kalmamalı. İşyerinizde, evinizde, arabanızda oturduğunuz her yerde bu kural geçerlidir. Koltuğunuz buna uygun değilse sürekli yanınızda bulundurduğunuz sert bir yastığı (bu katlanmış bir nevresim de olabilir) belinizle koltuğunuz arasına koyarak bu boşluğu doldurmalısınız.

*Bir şey almak için eğilirken bu işlemi belinizi bükerek değil, bacaklarınızı dizlerinizden bükerek yapmalısınız.

Gebelikte 12. Hafta

Uterusunuz artık pelvisten (pelvis uterusun ve diğer genital organların bulunduğu kemik çatınızdır), yukarı doğru hareket etmeye başlar. Böylece mesane üzerindeki baskı ortadan kalkar ve sık idrara çıkma şikayetleriniz hafifler.

Bulantılar bu haftadan itibaren artık azalmaya başlarlar ve yorgunluk şikayeti de azalır.

Ancak bu haftalarda kan hacminin artmasına bağlı olarak baş ağrısı şikayetlerinizde artış ortaya çıkabilir.

Bebeğin tüm organları artık oluşmuştur. Bu haftadan itibaren yapısı ve işlevleri belirlenmiş olan organlar artık hacim olarak büyümeye başlarlar. Parmaklarda tırnaklar ortaya çıkmıştır ve saç ve tırnaklar uzamaya başlar. Barsakta peristaltik sindirim hareketleri başlamıştır.

Bebeğiniz bu haftadan itibaren artık parmağını da emmeye başlar.

Bu haftadan itibaren bebeğinizin kalp atışları 120-140/dk. arasındadır ve doğuma kadar da bu hızda atmaya devam eder.

Gebelikte 13. Hafta

Bu dönemde karnınızda ve özellikle de sağ kasığınızda ağrılar ortaya çıkabilir. Bu ağrılar büyümekte olan rahiminizin, rahimi yerinde tutan bağları ve özellikle de ligamentum rotundum ("yuvarlak bağ") adlı yapıyı germesinden kaynaklanan ağrılardır. Rahimin yuvarlak bağa göre daha hızlı büyümesinden kaynaklanan bu ağrılar çok uzun süreli olmazlar ve ligamentlerin gevşeyerek gebeliğe uyum sağlamasıyla ortadan kaybolurlar. Ağrılarınız çok şiddetli olduğunda doktorunuzun önerisine göre çeşitli ağrı kesiciler kullanabilirsiniz.

BU HAFTA BEBEĞİNİZDE OLUŞAN DEĞİŞİKLİKLER

Bebeğinizin ses telleri hızla oluşuyor.

Yüzü giderek daha çok insana benziyor ve önceleri adeta bir kuş gibi birbirlerinden ayrık olan gözler orta hatta yaklaşıyorlar. Kulaklar da önceleri oldukça aşağıda, neredeyse dudaklar seviyesinde yer alırlarken yavaş yavaş normal yerlerine geliyorlar.