Bebeklerde Vitamin Eksikliği
A,D,E,K vitaminleri yağda ; diğer vitaminler suda çözünürler. Vitamin eksikliği ortaya çıkmadan önce bazı belirtiler verir. Bu belirtilerin iyi değerlendirilerek eksikliğin yerine konması için vitamin takviyesi yapılmalıdır.
Bilindiği gibi günümüzde bebeklerin doğumdan itibaren ilk altı ay boyunca yalnız anne sütü ile beslenmesi ve bu süre içinde su dâhil hiçbir ek besin verilmemesi önerilmektedir. İlk altı ay tek başına anne sütü ile besleme ardından, uygun ek besine geçilmesi ve devam edilmesi gerekmektedir.
Anne sütünün içeriği, annenin beslenmesinden bağımsız olarak bebeğin gereksinimlerine göre düzenlenir ve her anne bebeği için en uygun sütü üretir. Fakat ayrıca anne sütü veya biberon maması ile beslenen bebeğin enerji ve besin ihtiyaçları ilk aylardan itibaren hızla artmaya başlar. Bu altı aylık dönemde ve bu dönemden sonra bebeğin beslenmesinde anne sütü veya biberon mamaları tek başına yeterli değildir. Bebeğin artan besin ihtiyaçlarının karşılanması ve sağlıklı gelişiminin hem fiziksel hem de zihinsel olarak sürdürebilmesi için, anne sütü veya biberon mamasının yanı sıra ek vitaminlere de ihtiyaç vardır.
Anne sütü, D ve K vitaminleri dışında ilk 6 ayda bebeğin tüm gereksinimlerini karşılayacak düzeydedir. Bu nedenle doğumdan itibaren bebeklere anne sütü dışında günde 400 ünite D vitamini desteği sağlanmalıdır. Bu destek en az iki yaşına, tercihen 5 yaşına kadar sürdürülmelidir. Doğumdan sonra tüm bebeklere uygulanan K vitamini ile K vitamini eksikliğine bağlı herhangi bir sorunun ortaya çıkması da önlenmektedir.
Ayrıca bebekler çok az miktarda A vitamini deposuyla doğarlar. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde annelerin yetersiz ve dengesiz beslenmelerinden dolayı sütlerinde başta D vitamini olmak üzere bazı vitamin eksiklikleri görülebilir. Bu eksiklikler bebekler üzerinde bazı olumsuz gelişmeleri beraberinde getirebilir. Örneğin A vitamini eksikliği, doğuştan gelen bağışıklığı azaltır. Fiziksel ve zihinsel gelişmede olduğu gibi görme fonksiyonları üzerinde de geriliğe yol açabilmektedir. Bu eksiklik bebeklerde kilo alamama, boy uzamasında gerilik, gözün parlaklığını yitirerek aşırı kuruması, gece körlüğü şeklinde kendini belli edebilir. Aynı şekilde C vitamini eksikliğinde büyüme ve gelişme olumsuz yönde etkilenir, kemiklerin, dişlerin ve derinin gelişimi bozulabilir.
D vitamini kemiklerde kalsiyum ve fosfor dengesini düzenleyen bir vitamin olduğundan dolayı eksikliğinde kas güçsüzlüğü, kafatasında yumuşama, asimetri, geciken bıngıldak kapanması, kalça kemiği eğrilikleri ve raşitizm riski gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Bebeklerin sinir sisteminin gelişmesinde B1 vitamini, vücutta ödemin önlenmesinde E vitamini, kanamaların önüne geçmede K vitamini oldukça önemlidir. Tüm bu vitaminlerin erken yaşlardaki eksikliği ileride ortaya çıkabilecek sağlık problemlerinin de temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle özellikle vitamin eksikliği tespit edilen bebeklere doktor kontrolü altında vitamin takviyesi yapılması önerilmektedir.
A VİTAMİNİ
Kilo alamama, boyun uzamaması, gözün parlaklığını yitirerek aşırı kuruması, gözyaşının yetersiz salgılanması, kuru ve pullanmış deri, halk arasında tavuk karası diye adlandırılan gece körlüğü( serum düzeyi 20µg/dl altında olursa) görülür.
Tedavisinde A vitamini günde 25000 Ü bir-iki hafta verilir. Protein bakımından zengin beslenme önerilir.
VİTAMİN D: RAŞİTİZM
Kemiklerde kalsiyum ve fosfor dengesini düzenler. Huzursuzluk, baş terlemesi, kaşıntı, uyku bozuklukları, ileriki aşamalarda kas güçsüzlüğü (Özellikle karında kurbağ karnı) ,kafatasında yumuşama, asimetri, büyümüş bıngıldak, kafatası büyüklüğü ve geciken bıngıldak kapanması , dişlerin geç çıkması, diş çürümeleri, diş minesi bozuklukları, kaburgalarda kemik - kıkırdak bileşiminde raşitik tesbih taneleri, güvercin göğsü, harrison oluğu, uzun kemiklerin bükülmesi, kemiklerde çabuk kırılmalar sırt kemiğinde eğrilikler, kalça kemiğinde deformiteler görülebilir.En büyük sebebi yetersiz alınım ve az güneşlenmedir.
Korunmak için 1 yaşına kadar günde 400-800 Ü Vitamin-D, 2 yaşın sonuna kadar günde 0,25 mg flor, 3 yaşın sonuna kadar günde 0,5 mg flor verilir.Eğer içme suyunda flor 0,3 mg/lt den fazla ise ek olarak flor verilmez.(Diş minesinde leke yapma tehlikesi)
E VİTAMİNİ
Metabolik hızın çok arttığı okul ve ergenlik çağında zararlı maddeleri temizleyici etkisi vardır.Eksikliğinde hemolitik anemi, ödemler (vücutta sıvı toplanmasına bağlı şişlikler) görülebilir.
VİTAMİN K
Normal durumlarda barsaklardaki bakteriler tarafından yapılır. Pıhtılaşma faktörlerinin sentezi için gereklidir. Eksikliğinde kanamalarda artış (dişeti, yaralar, burun, mide- barsak sistemi kanamaları vs.)
VİTAMİN B1: THİAMİN
Büyüme döneminde sinir sisteminin gelişimi ve hızlı metabolizma için B1 vitaminine ihtiyaç vardır. Özellikle gelişmiş ülkelerde besinlerin aşırı kaynatılması içindeki B1 vitamininin büyük ölçüde yitirilmesine neden olur. Eksikliğinde kusma, iştahsızlık, huzursuzluk, nefes almada zorluk, kalp çarpıntısı, morarma, kalp yetmezliği, merkezi sinir sistemi bozuklukları, emziren annede sütteki thiamin eksikliğine bağlı olarak bebekte görülen kalp yetmezliği, ses kaybı, görme refleksi eksikliği ile karakterize infantil beriberi hastalığı görülebilir.
Bilindiği gibi günümüzde bebeklerin doğumdan itibaren ilk altı ay boyunca yalnız anne sütü ile beslenmesi ve bu süre içinde su dâhil hiçbir ek besin verilmemesi önerilmektedir. İlk altı ay tek başına anne sütü ile besleme ardından, uygun ek besine geçilmesi ve devam edilmesi gerekmektedir.
Anne sütünün içeriği, annenin beslenmesinden bağımsız olarak bebeğin gereksinimlerine göre düzenlenir ve her anne bebeği için en uygun sütü üretir. Fakat ayrıca anne sütü veya biberon maması ile beslenen bebeğin enerji ve besin ihtiyaçları ilk aylardan itibaren hızla artmaya başlar. Bu altı aylık dönemde ve bu dönemden sonra bebeğin beslenmesinde anne sütü veya biberon mamaları tek başına yeterli değildir. Bebeğin artan besin ihtiyaçlarının karşılanması ve sağlıklı gelişiminin hem fiziksel hem de zihinsel olarak sürdürebilmesi için, anne sütü veya biberon mamasının yanı sıra ek vitaminlere de ihtiyaç vardır.
Anne sütü, D ve K vitaminleri dışında ilk 6 ayda bebeğin tüm gereksinimlerini karşılayacak düzeydedir. Bu nedenle doğumdan itibaren bebeklere anne sütü dışında günde 400 ünite D vitamini desteği sağlanmalıdır. Bu destek en az iki yaşına, tercihen 5 yaşına kadar sürdürülmelidir. Doğumdan sonra tüm bebeklere uygulanan K vitamini ile K vitamini eksikliğine bağlı herhangi bir sorunun ortaya çıkması da önlenmektedir.
Ayrıca bebekler çok az miktarda A vitamini deposuyla doğarlar. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde annelerin yetersiz ve dengesiz beslenmelerinden dolayı sütlerinde başta D vitamini olmak üzere bazı vitamin eksiklikleri görülebilir. Bu eksiklikler bebekler üzerinde bazı olumsuz gelişmeleri beraberinde getirebilir. Örneğin A vitamini eksikliği, doğuştan gelen bağışıklığı azaltır. Fiziksel ve zihinsel gelişmede olduğu gibi görme fonksiyonları üzerinde de geriliğe yol açabilmektedir. Bu eksiklik bebeklerde kilo alamama, boy uzamasında gerilik, gözün parlaklığını yitirerek aşırı kuruması, gece körlüğü şeklinde kendini belli edebilir. Aynı şekilde C vitamini eksikliğinde büyüme ve gelişme olumsuz yönde etkilenir, kemiklerin, dişlerin ve derinin gelişimi bozulabilir.
D vitamini kemiklerde kalsiyum ve fosfor dengesini düzenleyen bir vitamin olduğundan dolayı eksikliğinde kas güçsüzlüğü, kafatasında yumuşama, asimetri, geciken bıngıldak kapanması, kalça kemiği eğrilikleri ve raşitizm riski gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Bebeklerin sinir sisteminin gelişmesinde B1 vitamini, vücutta ödemin önlenmesinde E vitamini, kanamaların önüne geçmede K vitamini oldukça önemlidir. Tüm bu vitaminlerin erken yaşlardaki eksikliği ileride ortaya çıkabilecek sağlık problemlerinin de temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle özellikle vitamin eksikliği tespit edilen bebeklere doktor kontrolü altında vitamin takviyesi yapılması önerilmektedir.
A VİTAMİNİ
Kilo alamama, boyun uzamaması, gözün parlaklığını yitirerek aşırı kuruması, gözyaşının yetersiz salgılanması, kuru ve pullanmış deri, halk arasında tavuk karası diye adlandırılan gece körlüğü( serum düzeyi 20µg/dl altında olursa) görülür.
Tedavisinde A vitamini günde 25000 Ü bir-iki hafta verilir. Protein bakımından zengin beslenme önerilir.
VİTAMİN D: RAŞİTİZM
Kemiklerde kalsiyum ve fosfor dengesini düzenler. Huzursuzluk, baş terlemesi, kaşıntı, uyku bozuklukları, ileriki aşamalarda kas güçsüzlüğü (Özellikle karında kurbağ karnı) ,kafatasında yumuşama, asimetri, büyümüş bıngıldak, kafatası büyüklüğü ve geciken bıngıldak kapanması , dişlerin geç çıkması, diş çürümeleri, diş minesi bozuklukları, kaburgalarda kemik - kıkırdak bileşiminde raşitik tesbih taneleri, güvercin göğsü, harrison oluğu, uzun kemiklerin bükülmesi, kemiklerde çabuk kırılmalar sırt kemiğinde eğrilikler, kalça kemiğinde deformiteler görülebilir.En büyük sebebi yetersiz alınım ve az güneşlenmedir.
Korunmak için 1 yaşına kadar günde 400-800 Ü Vitamin-D, 2 yaşın sonuna kadar günde 0,25 mg flor, 3 yaşın sonuna kadar günde 0,5 mg flor verilir.Eğer içme suyunda flor 0,3 mg/lt den fazla ise ek olarak flor verilmez.(Diş minesinde leke yapma tehlikesi)
E VİTAMİNİ
Metabolik hızın çok arttığı okul ve ergenlik çağında zararlı maddeleri temizleyici etkisi vardır.Eksikliğinde hemolitik anemi, ödemler (vücutta sıvı toplanmasına bağlı şişlikler) görülebilir.
VİTAMİN K
Normal durumlarda barsaklardaki bakteriler tarafından yapılır. Pıhtılaşma faktörlerinin sentezi için gereklidir. Eksikliğinde kanamalarda artış (dişeti, yaralar, burun, mide- barsak sistemi kanamaları vs.)
VİTAMİN B1: THİAMİN
Büyüme döneminde sinir sisteminin gelişimi ve hızlı metabolizma için B1 vitaminine ihtiyaç vardır. Özellikle gelişmiş ülkelerde besinlerin aşırı kaynatılması içindeki B1 vitamininin büyük ölçüde yitirilmesine neden olur. Eksikliğinde kusma, iştahsızlık, huzursuzluk, nefes almada zorluk, kalp çarpıntısı, morarma, kalp yetmezliği, merkezi sinir sistemi bozuklukları, emziren annede sütteki thiamin eksikliğine bağlı olarak bebekte görülen kalp yetmezliği, ses kaybı, görme refleksi eksikliği ile karakterize infantil beriberi hastalığı görülebilir.
Bebek hastalıkları ve tedavi yöntemleri
- Ani bebek ölümü sendromu nedir, risk faktörler nelerdir?
- Aşı İle Önlenebilen Bulaşıcı Hastalıklar Nelerdir?
- Aşıların yan etkileri nelerdir?
- Bebeğin kilo alamamasının sebepleri nelerdir?
- Bebeğiniz kilo almıyorsa ne yapmalısınız?
- Bebek Ateşlenirse Ne Yapılmalı?
- Bebek İshalleri Nasıl Geçer?
- Bebeklerde Akdeniz Anemisi (Talasemi)
- Bebeklerde Altıncı Hastalık
- Bebeklerde aşırı ağlamanın nedenleri nelerdir?
- Bebeklerde boğmaca hastalığı nasıl anlaşılır?
- Bebeklerde Difteri (Kuşpalazı) Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?
- Bebeklerde diş çıkmaması, diş çıkarmada gecikme neden olur?
- Bebeklerde doğuştan kalça çıkığı nasıl anlaşılır?
- Bebeklerde Gaz Sancısı
- Bebeklerde Göbek Fıtığı
- Bebeklerde Grip ve Nezle
- Bebeklerde Hepatit A Belirtileri Nelerdir?
- Bebeklerde Hepatit B Belirtileri Nelerdir?
- Bebeklerde kabakulak belirtileri nelerdir? Tedavisi nasıldır?
- Bebeklerde Kızamık Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Nasıldır?
- Bebeklerde Lösemi (Kan kanseri)
- Bebeklerde orta kulak iltihabının tedavisi nasıldır?
- Bebeklerde Öksürük ve Soğuk Algınlığı Tedavisi
- Bebeklerde Paraziter Hastalıklar
- Bebeklerde Parmak Emme Alışkanlığı Nasıl Bıraktırılır?
- Bebeklerde Solunum Yolu Hastalıkları
- Bebeklerde Su Çiçeği Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Nasıl Yapılır?
- Bebeklerde Vitamin Eksikliği
- Bebekte Cinsiyet Belirsizliği (Belirsiz üreme organları)